Dazai’ye Sel Yayıncılıktan çıkan “İnsanlığımı Kaybedişim” ile başlayıp “Villon’un Karısı” kitabı ile devam ettim. Özellikle “Villon’un Karısı” kitabının çevirmeninin göstermiş olduğu özen bana çeviride dil ve edebiyata hakimiyetin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Salt çevirmenleri suçlayamam elbette, nihaheyetinde “editör” de önemli bir role sahip ve edebî hassasiyet taşıması gereken bu kişinin yön gösterici olması gerekir. Bu yönüyle zayıf kalmış bir kitap. Yavan bir okuma hissi verse de farklı çeviri anlayışlarını görmek adına iyi oldu.
Kitapta, “Villon’un Karısı” kitabında da bulunan “Fuji Dağı’ndan 100 Ünlü Manzara” ve “8 Aralık” isimli öyküler haricinde “Tutulan Söz”, “Öğrenci Kız”, “Koş Melos”, “Tokyo’nun Sekiz Manzarası” ve “Karlı Geceden Bir Hikâye” isimli öyküler mevcut.
Dazai’nin zaman zaman ironikleşen nüktedar dehası bu öykülerde de kendini hissettiriyor.