Metin Kondel bu eserinde, bilindik Amazon klişesini rapsodi ile yapısöküme uğratıp önümüze Marquezvari bir büyülü gerçeklikte sunmuş.
Rapsodi'de tasarlanan Karadeniz Bölgesi'ndeki Antik devirlerde koloniler kurmuş halkların Amazonlarla acayip ilişkisi, Yüzyıllık Yalnızlık'taki Macondo'nun çevre bölgelerden gelen bizi gülümseten tuhaf bağlantılarını okumak gibi keyifliydi.
Yaratılan modern çerçeveye sığdırılmış ruhlar olarak ilkel duyguları hicivle değerlendiriyoruz. Amazonları karikatürleştiren algıda buradan gelmekte.
Yazar bilinçaltımızda Zeyna ve Wonder Woman ile şekile bürünmüş o 'ilkel' imajı sanayileşme kavramı ile mixleyerek kitapta harika bir final yapmış
Yazar yoğun bir ayrılıkçı feminizm eleştirisi ile Amazonları ele almış buraya dikkat ve Sigmund Freud'un psikanalitik cinsel dürtü teorisiyle hareket eden Amazonları yer yer yerin dibine sokuyor, yer yerde sanayi devrimi döneminde Amazonları gökyüzüne atlarla gönderip iâde-i îtibâr yapıyor.