Kitapta iki ayrı bölüm olan Ceza sömürgesi ile açlık cambazında, işine bağlılık ile alışkanlık birarada ele alınmış. Ceza sömürgesinde subay işkence aletini öyle bir methediyorki, işkence yapmayı öyle bir içine sindirmişki bu işi yapmaktan büyük bir zevk duyuyor. Bu zevkten mahrup kalmamak için ise kendi canını feda ediyor. Açlık cambazında ise adam açlığa öyle alışmış ki, yemek yemek ağırına gidiyor. Aç kalmaktan o kadar zevk alıyor ki aç kalma süresinin 40 günle sınırlandırılmasına kızıyor. Ayrıca kafes içiresindeki durumunun hayvanlardan daha aşağı bir şekilde tasvir edilmesi de benim tespit edebildiğim kadarıyla kitabın ana temasında insana çok fazla değer verilmediğini ve köhneleşmiş adalet sisteminin olumsuzluklarını anlatıyor. Değişik ve güzel bir Kitap.
OKUYUN/OKUTUN
Selam ve dua ile.