Zindan Adası Hakkındaki Yorumlar

Söylenecek çok fazla bir şey yok, muazzam bir kitap kesinlikle okuyun.

Harika bir kitap çok çok başarılı ve filmi de çok güzel. Her roman severin kesinlikle okuması gereken bir roman.

Gerilim ve bilinmezlik kitabın sonuna kadar devam ediyor.Harlan Coben ve Jean-Christophe Grangé 'ı okuyanlar Denis Lehane'a da hayran kalacak.Bundan eminim.Keyifli okumalar...

Filminden daha güzel, tavsiye ederim.

Önce filmi izledim ve kitabın o tadı vermeyeceğini düşündüm. Ama kitabın kurgusu o kadar karşı ki bırakmadım. Filmde onlarca eksik var. Filmi izledim okumaya gerek yok diyenlere sesleniyorum filmden daha sürükleyici varın kalanını siz düşünün

harika bir kurgu ardından filmi de izlenmeli

Dennıs Lehane nin anlatım tarzı mükemmel kitabı okumadım ;yaşadım resmen...

Filmini izlemeden okumak isterdim ama maalesef olmadı. Film muhteşemdi ama her zamanki gibi kitap ondan da güzeldi. İnsanı geren bir havası vardı gerçekten. Bir de filmi izlemeden okumuş olsam nasıl olurdu kim bilir...

Dennis Lehane'in kitabını filminin yapıldığını öğrenince, film gelmeden hemen okumak istedim ve okudum.Öncelikle film yapmaya çok uygun bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Yalnız sanırım kitabın çevirisinin iyi olmaması nedeniyle beklediğim kadar iyi bulmadım. Konu oldukça iyi olmasına ve yazarın daha önceki kitap ve bunlardan yapılan filmlere bakınca bu kitap çeviri kurbanı olmuş gibi geldi bana.Filmini Martin Scorsese yönetiyor ve Teddy'yi favori oyuncusu Leonardo Di Caprio oynuyormuş.Gösterime de bu yılın Mayıs ayında girmesi bekleniyormuş.Filmini daha çok beğeneceğimi sanıyorum.

Akıcı bir dille yazılmış ve sürekli başından kalkmadan okuyabileceğiniz bir kitap.

Yıllar önce okumuştum, finalinde sizi sağlam ters köşe yapıyor. Yıllardır bu tarz kitapları okuyan biri olarak beni dahi ters köşeye yatırmayı başarmıştı. Tavsiye ederim, türü sevmeyenlere bile türü sevdirir.

Kitap sizi içine çekiyor. Gerçekten çok iyi yazılmış bir kitap...

Bu roman türünün en iyisi. Psikolojik Gerilim-Gizem türünde bu kitabın üstüne tanımam. Ama filmin gölgesinde kalmış kitap ne yazıkki. O derece kitap basılmıyor bile. Umarım birileri el atarda tekrardan basılır.

Filminden çok çok daha güzel, ben resmen ağladım bazı yerlerde. Oha nasıl yani falan deyip durdum. Kitap bittikten sonra da vayy be, vayyyy bee dedim bi 5 dakika yani diyeceğim şu ki bu kitabı okumadan ölmeyin :)

mükemmel. film izlenilmeden okunulması gereken bir kitap. kurgu harika . filminden kat kat daha etkileyici.

Kesinlikle herkesin okuması gereken kitaplardan okuduğum en iyi kitaplardan biriydi ve filminden daha iyiydi filmde çok fazla ucu açık yer kalmıştı ve filmin sonunu çok fazla kişi yanlış anlamışlardı ama kitapta herşey açık harika bir kalem harika bir uslup herkese tavsiye ederim..

filmini kalabalık bir grup olarak izledik; ancak sonu hakkında ikiye ayrıldık. Birinci grup Teddy' nin akıl hastalığı olduğunu savunuyordu; 2. grup ise adamı delirtmeye çalıştıklarını söylüyordu. Hala kesin bir yargıya varamadık. Kitabını merak ettim.

Aynı gün hem okudum hem de izledim.O derece sürükleyici bir kitap yani.

okuduğum en iyi kitaplardan biri.Kurgusu muhteşem.Kitap okunduktan sonra kesinlikle filmide izlenmeli.Kitabın sonları size bütün gerçeği sunuyor.Sonu ile tüylerinizi diken diken edecek bir kitap...

keşke önce okuyup sonra filmini seyretseydim...... filmi harikaydı....

filminden çok ama çok daha güzeldi. hele filmi de izlemediyseniz kesinlikle okuyun....

dennis lehane harika ve akıcı bir kitap yazmış. dram, psikoloji, suç hepsini çok güzel harmanlayıp aktarmış. gizemlerle dolu ve akıl karıştırıcı bir kurgusu var. oldukça etkileyiciydi. çok güzel ve başarılı buldum. yalnız ayrıntılara çok dikkat etmek lazım. sonu sürpriz oldu benim için. mutlaka okuyun ve hala izlemediyseniz filmini de izleyin. senaryolaştırılıp filme alınmış hali de çok başarılı.

ben bu kitabı filminin afişini gördükten sonra öğrendim.filmi izlemeden önce alıp okudum.bugüne kadar okuduğum en güzel kitaplardan biri.2 günde bitirdim.o kadar heyecanlı ve sürükleyici ki hep merak içinde kalıyorsunuz sonuna kadar.ama filmi bende aynı hazzı yaratmadı.kitaptaki havayı bulamadım.ama kitap 10 numara.şiddetle tavsiye ederim.

Son sayfalarına kadar adeta elimden bırakamadığım bir kitap.Çok büyük bir merakla okudum.Muhteşem bir zekanın ürünü.Kitabın finalinde resmen kendi kendimi Nasıl olur demekten harap ettiğim bir kitap.Mutlaka okuyun ve anlayın ;)

Dennis Lehane'nin zihninizi altüst edecek olan romanı.Kapağı ise gayet iyi hazırlanmış bir kitap. Dili ise gayet iyi. Sonu muhteşem bir şekilde bağlanmış ve siz bile ne düşüneceğinizi bilemiyorsunuz.Akıcı heyecanlı ve sizi karakterle özdeşleştiren bir yapısı var.Dili bir kısımda argoya kaçmış(Eşi ile olan görüşmeleri) ama genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim. Filmini izlememe rağmen filmi kitabın yanında kötü kalmış.

kitabın her ne kadar çevirisi pek iyi olmasa da kendimi kaptırıp kitabı bir gün içinde bitirdim. güzel, etkileyici ve travmatik öğeleri içinden barındıran bir kurgusu var. oldukça sürükleyici bir psikolojik gerilim kitabı ayrıca bize 1950'li yılların ruh sağlığına bakış açısı ve psikiyatrisi hakkında bilgiler veriyor.

Sırrı çözmek zor değil ancak hiç beklenmeyen gelişmeler var... Mükemmel bir kitap ayrıca sinemaya da uyarlanmış. Filmi kitap kadar iyi olmasa da her ikisini de öneriyorum..

Bu kitabı okurken sanki o olayları kendim yaşıyormuşum gibi hissettim..oldukça gerilim dolu bir kitap ve okurken sizde sürüklenip teddy ile birlikte olucaksınız bu romanın içinde tam bir sinemA için gerekli bir kitap filminin çıkmasını istiyorum..Dennis lehane öyle bir anlatmış ki herşeyi sanki kitaabı okumuyorsunuz seyrediyormuşsunuz gibi..kesinlikle tavsiye ediyorum mutlaka okuyun..

Zindan Adası üstüne çok konuşulacak psikolojik gerilim kitaplarından biri.yazarın adanın içindeki sisin ardındaki gerçekleri ortaya çıkarış biçimi mükemmel.aynı zamanda insan ruhunun en derin,en gizemli yerlerindeki sisi aralıyışıda...kitabın kurgusu hayranlık verici.

Olayların yaşandığı sene 1954’tür ve Amerikan ordusu mareşali Teddy Daniels ve Chuck Aule, Massachusetts yakınlarında küçük bir adaya varmışlardı. Bu ada, akıl hastası mahkumlar için yapılmış Ashecliffe Hastanesi’ne evsahipliği yapıyordu ve hastalardan biri hastaneden kaçmıştı. İki adam, yeni çalışma arkadaşı olmalarına rağmen, aralarında birbirlerinden hoşlanmadıklarını belirten, şaka yollu bir arkadaşlık geliştirmişlerdi. İki adam, aynı zamanda da kişisel, acı dolu ayrıntıları da birbirleriyle paylaşıyorlardı. Daniels bundan iki yıl önce eşini bir yangında kaybetmişti, Aule’yse Japon-Amerikalı bir kadınla olan kişisel ilişkisinden ötürü çevresi tarafından taciz edildikten sonra Seattle’dan başka bir yere atanmak istemişti. Hastanenin tıp personeliyle görüştükten sonra, iki adam da kapıların yüzlerine kapandığını hissediyordu, özellikle de -soğuk bir otoriterlikle, ansızın gelip geçen bir şefkat arasında gidip gelen- hastane müdürü tarafından. Ada’yı bir tufan vurunca ve Aule ortadan kaybolunca, Daniels işi tek başına devam ettirmek zorunda kalmıştı, içinde de kendisine psikoterapi ilaçları verildiği korkusu ve hastanenin gizli bir plan çerçevesinde radikal beyin ameliyatları gerçekleştirdiği inancı vardı. Yazar, bu psikolojik macera kitabı boyunca zihni allak bullak eden beklenmedik olayları art arda diziyor ve okuyucuları romanın sonuna dek merakta bırakıyor.