Türkiye’ de özelikle cinselliğin bir tabu olması nedeni cinselliğin yaşam içindeki rolü de tırmanışa geçmiş ve çeşitlilik gün geçtikçe artmıştır. Tarihin her döneminde yasaklara karşı şiddetli bir istek içerisinde bulunan ülkemizde yasakçılığın bir sonucu olarak şu an İstanbul Eşcinsel nüfusun sayısı açısından dünyanın üçüncü ülkesi iken, cinsel sapkınlık olarak nitelendirilen grupların yine en fazla fraksiyon gösterebildikleri ülkelerden biri de Türkiye olmuştur. Yıllar boyunca çeşitli yasaklarla baskı altında tutulan insanlarımız her şeyi deneme ve isteme, batılılaşma sürecinde her deneyimi yaşama arzusu ile çeşitli kimlikler edinmişlerdir. Bunun en bariz örneklerini özellikle son yıllarda ülkemizdeki gay ve lezbiyen nüfusun artışı ile ve bu insanların artık kendilerini bir şekilde ve özgürce ifade edebilmeleri ile görmek daha mümkündür. Bununla birlikte cinsel bilgilerin yetersizliği nedeni ile insanlarımız çeşitli hastalıkları da hiçe sayarak birçok deneyimin içerisine girmekte herhangi bir beis de görmemişlerdir. Ülkemiz insanları tarafından cinsellik o kadar bilinmez ve gizemli bir şeydir ki çoğu insanımız cinsel kimliğinin ne olduğunun bile farkında değildir. Aslında söylenecek çok söz olmasına rağmen maalesef bunlar tabular halinde hala hayatiyetini devam ettirdikleri için insanlar tarafından bir şekilde algılanmakta zorluk çekilecek hususlar olarak ve ille de yaşanması gerekenler olarak kalmaya devam edecektir. Bunu anlamak için daha iyi gözlerler etrafımıza baktığımızda aslında pek çok gerçeği çoğumuzun bir şekilde inkar ettiğini de anlayabiliriz.
