Günce Hakkındaki Yorumlar

Herkese hitap etmeyebilir...

Yazarın okuduğum ilk kitabı, muhtemelen de tek kitabı olarak kalacak. Pek çoğu çok beğenmiş ama bana hitap etmedi.

Yazarın okumasamda olurdu dediğim tek kitabı. Görsel sanattan etkilenmeyen benim gibi insanların sıkıcı bulacağı bi kurgusu var. Bu yüzden herkese tavsiye edilmeyecek bir kitap.

Kurgusu gerçekten özel. Bazı noktalar tahmin edilebilir olsa da okumaya değer.

Bu kitabı çok sevdiğim 1 sanatçının 1 şarkısını dinledikten sonra keşfettim.
Çağrı Sinci'nin Ev Yapımı Ölümsüzlük şarkısı

Başta ağır başlayan sonra yavaş yavaş akışa geçen, kurgusu ile olağanüstü bir kitap.Yüzyıllardır hayatının kontrolünü eline geçirmeye çalışan bir kadının güncesinden okuruna mesajlar veriyor Palahniuk.Yazarın en iyi kitaplarından.

eleştirel bir kitap okunması gereken kitaplardan

Chuck yine düşündürücü bir kitap yazmış. İğneleyen cinsinden.

en sevdiğim yazarlardan chuck palahniuk'un "daha iyisini yapabilirdi" diye tanımlayabileceğim kitabı. ancak siz de c.p. seviyorsanız kütüphanenizde bulunsun.

Kitabı ilk sayfalarında anlamayabılırsınız. Panik yapmayın . Okudukca içine gireceksiniz ve seveceksınız.

İçinde zaman zaman kendinizi bulacağınız bir kitap

İLK ANLAMAKTA BİRAZ ZORLANDIM AMA SONRASI BAYA İYİYDİ

Mükemmel bir hayal gücü ve mükemmel bir kurgu tabii ki yazan yine chuck palahniuk.

Sıradan yaşamların dışına çıkmış,etkileyici bir roman. İlk başta anlamakta güçlük çekilen ama merak uyandırarak içine alan bir kitap.

Chuck Palahniuk her zaman olduğu gibi kelimelerin imgesel gücünü kullanarak kolay kolay unutulmayacak bir roman yazmış. Palahniuk zaten yeraltı edebiyatının klasikleşmiş sayılan eserlerini ortaya koymuş şahane bir yazardır. Bu açıdan Waytansea Adası sayın kitap severler sizi içine almak için bekliyor..

Yer altı edebiyatında, üslubu ve olay akışıyla güzel bir yere sahip bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ama söylemeden edemeyeceğim; Chuck Phalaniuk'un daha güzel kitapları da yok değil...

Göndermeleri, ironisi ve eleştirisiyle yeraltı edebiyatının tüm işlemlerini başarıyla kullanan bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Okunması gereken klasikleşeceğine inandığım bir kitap.Ruhsal durumunuz iyiyken okumanızı tavsiye ederim.İçindeki buhran ve olumsuz herşeyin sizdede yer edeceğine kitabın içinden ve cümlelerin derinliğinden çıkamayacağına eminim Çok güzel felsefi bir kitap yazarın diğer kitaplarınıda okumayı düşünüyorum.

Sadece kayıtlarda bulunması açısından, bu kitabı bir kere okumakla yetinmeyeceksiniz.

Günce, ilk okuduğumda chuck palahniuk'un en hızlı okuduğum kitabı oldu. Bazı yönlerden yazarın diğer kitaplarının gölgesinde kalsa da, kesinlikle okunması gereken bir kitap. klasik yeraltı edebiyatı anlatımı-felsefesi bir yana, kitabın çok da değişik ve ilginç bir kurgusu var. Benim kitapta tek gereksiz gördüğüm şey hikayenin tarihlerle, bir günce şeklinde anlatılması oldu, onun da bir önemi yok zaten.

Fakat şunu belirtmeliyim ki, ilk kez chuck palahniuk okuyacaksanız, günce'yi değil de dövüş klübünü okumanızı tavsiye ederim, kısa bir not..

Palahniuk, bizi yine algıladığımız zaman ve mekanlardan koparıp bambaşka bir boyuta götürüyor Günce´de.Batı burjavizisine ve onların hegemonyasındaki elit sanat anlayışına bol bol atıflarda bulunuyor.Kitabın ilk sayfalarında akıcılık yönünden biraz sorun yaşayabilirsiniz, ancak çok geçmeden Waytensea Adası´nın gizemli atmosferinin içine yavaş yavaş girdiğinizi farkedeceksiniz.Mutlaka okunmalı.

Kurgu açısından gerçekten çok güzel, yazar dil olarak Dövüş Kulübü'nden pek kurtulamamış olduğunu anlıyorsunuz ama bu o kadar da göze batan bir durum değil. Okumanızı tavsiye ederim. Çeviri olarak zaten iyi durumda, özellikle altını çizeceğiniz çok fazla yer olacağını bilin isterim. Keyifli okumalar.

Müthiş bir kitap. Grafoloji, psikoloji, psikanaliz, anatomi, tarih. Her zamanki gibi birbirinden hastalıklı ruhlar, aileler, yaşantılar. Ve sanat tabii.

bana kalırsa kurgusu saçma o da bir okuyucusunun yazmasını istediği bi kurgu olduğundan yani sadece üslup ona ait ve o yüzden sırf üslubu için okunur

palahniuk'un sanat tarihi 101 tadındaki eseri.
ayrıca jainizm'den split brain theory'ye, jung'un archetype'ından kurşun zehirlenmesi'ne, ornitin dekarboksilaz'a geniş çaplı araştırma ve notların harmanı.

"it's so hard to forget pain, but it's even harder to remember sweetness.
we have no scar to show for happiness. we learn so little from peace."

bir nevi "mutsuzluğa övgü" dersek yanılmış olmayız sanırım.

"our misery. this supression of our rational mind is the source of inspiration. the muse. our guardian angel."

düzeltme ve özür: şimdi aramızda söyleneni yanlış anlayıp mala bağlamaya kalkan arkadaşlar olabilir. kendilerine bahçeyi suladığımız fortumunan -defalarca- vurunuz.

Her zaman ki gibi Palahniuk'a yakışan başyapıtlardan biri. Harika üslubu ile elinizden bırakmadan bir çırpıda bitirebileceğiniz bir kitap. Özellikle resim sanatına ilgisi olanları daha da kendine bağlayabilecek bir kitap olmuş.Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.

yine kapitalizmi eleştiren, irdeleyen yine muhteşem bir kitap. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Üslup farklı, anlatım farklı kendisi farklı olan bir yazar. Kesinlikle okuyun derim başka bir şey demem.

Belki de sıra dışı birinin zaman zaman peri masalına, zaman zaman kabusa dönüşen yaşamından kesitler sunan anı parçacıkları. Sahte mücevherlerin ışıltısına kapılan bir kadının öyküsü bu. Komadaki kocasının günbegün çürümesini izleyen, sanat, yaşam ve ölüm üçgeninde sıkışıp kalmış bir kadının güncesi...

kesinlikle daha güzel kitapları var ama yinede okunmalı diye düşünüyorum. benim kafama takılansa gerçeklik payı (:
ama kitap hatırlatıyor ki çevrenizi iyi gözlemleyin hayat hep aynıdır tekerrürdür aynı hatalar aynı olaylar tekrar tekrar yaşanır ve eğer iyi bir gözlemci olursanız bunlarla baş edebilirsiniz!

bence ya okumalısnız ya okumalısınız arkadaşlar.

palahniuk dilini merak edenlerin, açılışı yapacak kitap olarak almaları gerektiğini düşündüğüm chuck palahniuk harikası!!!ve günce'den sonra palahniuk bırakılamaz zaten.açılış yapılan ve palahniuk'in tüm kitaplarını okuma isteği yaratan kitaptır ki tadından okunmaz.
ama bu yorumu yazarken kitabın kucağında "değilse bir kadeh daha doldur!"

Acılar insanı yaratıcı kılar...
her bir anı sizi şaşırtacak,replikleri uzun süre beyninize kazınacak bir roman..Chuck Palahniuk zaten başlıbaşına kendince bambaşka bir yazar.Romanın son sayfasına dek şaşkınlığınız sürecek.Ayrıca çeviri kalitesi de mükemmel.son zamanlarda sıkıldıysanız silkinmek için okunası sayfalar

Palahniuk'un ikinci kitabını okudum.kitabın başlarında akıcıklık sorunu var ama ilerledikçe kendinizi alıkoyamayacaksınız.yazar klasik yeraltı edebiyatı dilini kullanmıştır. Waytansea adasının gizemini, hayalkırıklıklarını, umutları, sanatsal eliştirileri bulacaksınız bu kitapta. Yeraltı edebiyatı okuyucularının okuması ve arşivinde mutlaka bulundurması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum

Chuck Palahniuk'un Dövüş Klübü adlı romanını okumuştum ve çok sevmiştim. Bu kitabını merak ederek alıp okumaya başladığımdaysa oldukça farklı bir tarzla karşılaştım. Kitabın başlarından okumak oldukça sıkıcıydı; hikaye akıcı değildi, fakat olay örgüsü çözüldükçe kitaptan daha çok zevk aldım. Stendhal Sendromunun kullanılmış olması gerçekten hoşuma gitti. Tavsiye ediyorum.

Bu kitapta Chuck Palahniuk'un gerçekten kendini tekrarladığını düşünüyorum , yine her kitabı gibi sürükleyici ve güzel ama eğer diğer kitaplarını da okuduysanız nasıl bir sonla karşılaşacağınızı tahmin edebiliyorsunuz.