"AVAM BARBARDIR VE BARBARLIĞINI HER FIRSATTA GÖSTERİR. AVAM HÜRRİYETİ ELE ALIR ALMAZ ONU, BARBARLIĞIN SON KERTESİ OLAN ANARŞİYE ÇEVİRMEKTE GECİKMEZ."
Özellikle bu söz ne kadar isabetli ve hikmetli bir söz...Evet irade,idare ve hürriyet gibi müesseseler ne kadar avamın selahiyetinde olursa o kadar minvalinden sapmış olur.Avamın "irade"sinin tekamülü ve idare üzerindeki imtiyazi yalnızca kendi içinde mahfuzladığı ve öz nefsinden ve kendi sığ telakkisinden münezzeh olan ruhi cihazlarını devlet mümessilleri ve hükümleri üzerinde görmek istemesinden ibarettir ve bu istekte de sonsuz bir bakiyeye sahiptir.Yani "ben idaremden hakkı istiyorum" deme selahiyetine malik olmasına mukabil "hak budur,ve benim istediğimdir" deme imtiyazına sahip değildir.Elverir ki her çağrılan koyna giren arsız demokrasyanın yerine avamın kendi nefsinin kirinden münezzeh tertemiz ruhi cihazlarını olduğu gibi üzerine alabilen ve tekrar idare aynasıyla aldığı gibi avama tecelli ettirebilen "üstün fikirliler aristokrasyası"nın hüküm sürdüğü bir iklim olsun.