Zaman da eskir,Ayla Kutlu'nun kendi hayatının 22 yılını anlattığı bir anı roman.
Baba Selahattin Kutlu, Cumhuriyetin ilk kuşak öğretmenlerinden.Anne Sabriye Kutlu, üç sınıflı köy ilkokulunu bitirmiş.Okumak için bütün dünyasını unutabilen (elindeki kitabı bırakamadığı için kızının yaralanmasına sebebiyet verebilecek kadar),zeki bir kız.Dört çocukları olur;Altan,Ayla,Alsan ve Zafer.Bir kız,üç erkek.
Hem dünyanın hem Türkiye'nin içinde bulunduğu,hemde karı koca Kutlu'ların kişiliklerinden dolayı hayat oldukca zor geçecek ama yinede okumayı,toplumsal kimliklerini,yaşam hakkındaki kendi özgün görüşlerini bırakmayacaklar;yaşam ne kadar zor olursa olsun bir omuzları çökse öbür omuzlarıyla çocuklarını okutacaklar,kah elektriği bile olmayan küçücük evlerde alt alta üstüste şekilde yaşayacaklar ama yılmayacaklar.
Kitapta anlatılan bazı yerleri,kişileri,olayları sanki daha önceden tanıyor,biliyor gibiyim çünkü iyi bir Ayla Kutlu okuyucusuyum.
Mesela bu kitapta anlattığı Sara yengesiyle birlikte gittiği;Bağdat caddesindeki ahşap köşkte yaşayan hanım,Bir göçmen kuştu o ve Emir bey'in kızları kitaplarının baş karakteri Nevnihal hanımın annesi Yeşil hanımmış.Zaten sadece yaşadıklarını anlatmıyor, romanlarında çok sık rastladığımız Hatay, Gaziantep, İskenderun coğrafyasını da başarıyla aktarıyor. Ve tabii unutulmuş, hatırlanmak istemeyen çok dramatik ayrıntıları da.
Ben çok beğenerek okudum,tavsiye ediyorum mutlaka okuyunuz.