Merhaba.
1960’lı yılların Türkiye’sinde bir genç kız, o günün şartlarında asrilik kavramıyla ifade edilen yaşam tarzını terkediyor ve hür iradesiyle farklı bir yaşam tarzını benimsiyor. Kendi kabuğu içerisinde yakın çevreden birtakım eleştiriler alıyorken, bu yaşam tarzı ile ilgili kendi çevresi dışında ülke geneline yayılan bir mücadelenin başlamasının içerisinde ve en ön safında bulan geç hanım, ülkede elde ettikleri mevkileri kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapan zümrenin ana hedefi haline gelmektedir. Türkiyede başörtüsü denilince ilk akla gelen isim, Şule Yüksel Şenler’dir. Bütün mücadelelerin bir kahramanı vardır ve Şule Yüksel’de, bedelini bütün veriyetiyle fazlasıyla ödediği mücadelenin tartışmasız kahramanıdır. Türkiyede başı örtülü müslüman hanımlar, bütün olan bitene rağmen toplumda kendilerine ait bir yer bulabiliyorlarsa/bulabildilerse, bunda Şule Yüksel’in emeği ve katkısı vardır ve Şule Yüksel, bütün bir millet adına bedel ödemiştir. Bedeli ödenen çabaların muvaffakiyete dönüşeceği temennisiyle... İyi okumalar...