Babam Sultan Abdülhamid Hakkındaki Yorumlar

güzel bir biyografi örneği

Sultan Abdülhamit'in saray haytaına içeriden bir bakış...

güzel okunabilir gerçekten

Tarihi anlamak için hatıraları da okumak gerek.

biraz gezi kitabı gibi kendini anlattığı bir kitap olmuş ama merak edenler yine de alıp okuyabilirler.

herkesin okuması gereken bir kitap...okurken sanki o zamanda yaşıyormuş gibi oluyorsunuz...ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz....şiddetle tavsiye ederim...

Bu değerli kitabın ne yazık ki hakettiği baskı kalitesiyle basılmamış olduğunu üzüntüyle görüyorum, benim okuduğum 1960 baskısı bundan çok daha kaliteli basılmıştı. Okuması zevkli, faydalı ve okurken Ayşe Sultan'ın kaleminin kuvvetli oluşunu da teslim edeceğiniz bu değerli eserden Ayşe Sultan'ın Paris'teki yokluk günlerini anlattığı aşağıdaki ibret verici satırlar zihnimde özellikle yer etmiştir:

"Elde avucta kirinti, dokuntu ne buldumsa, ne kalmissa bir muddet onlari satmakla gecindik. Fakat bu da kafi gelmiyordu. Bir zaman elyazisi ile "Innallahe maassabirin" (Allah sabirlilarla beraberdir) yazilmis bir levhayi kopya ederek, bir de tugralar yaparak satmakla vakit gecirdim. Gunduzleri bunlari hazirliyordum. Aksamlari Osman eve gelince bunlari satmak icin alip sokaga cikiyordu. Bir muddet de boyle gitti."

Tek kelimeyle herkesin okuması gereken bir kitap, bir belge, bir hatırat. Mutlaka okunmalı !

Tarih öğretmenimin tavsiyesi üzerine okuyorum ve gerçekten kendi kızının ağzından babasını dinlemek çok güzel.

Abdülhamid'in hayatını anlatmaya çalışmış yazar ama fazla ayrıntıya girmiş bana biraz sıkıcı geldi….

kesinlikle okunacak başucu eseri

Diktatör bir sultandı, etrafında aç kurtlar varken toprak kaybı olmadan Osmanlı İmparatorluğu'nu ayakta tuttu. Hasta adam içte onunla boy attı serpildi. Ama aile hayatındaki yansıması ve titizlikle bize aktarılması insanı gerçekten etkiliyor. Çok iyi bir kaynak...

Sultan ikinci Abdülhamid Han: 21 Eylül 1842 yılında istanbul'da Çırağan Sarayında doğuyor, 27 Nisan 1909 tarihinde yani 31 Mart 1909 tarihinde tahtan indiliyor, 1909 ile 1912 tarihleri arasında Selanik'te bulunan Alatini Köşkünde kalıyor, 1912-1918 tarihleri arasında İstanbul'da yaşıyor ve 10 şubat 1918 yılında istanbulda Beylerbeyi Sarayında vefat ediyor.


Ayşe Osmanoğlu Babam Sultan Abdülhamid isimli kitabında babası ile arasında geçen olayları anı mahiyetinde kitaplaştırmış ve sade bir anlatım ile okuyucularına sunmuştur, Ayşe Osmanoğlu akıcı bir şekilde yazmıştır, yani kitap okuyanları sıkmayacak şekilde yazılmıştır, okurken zevk aldım, zaten kitap okuyucusunu doyurucu ve zevk verici bir özellikte olmuş.

Kitabın mahiyeti: Sultan Abdülhamid'in 1876 ile 1909 tarihleri arasını yani 32 yıl 7 ay 27 gün boyuncu tahta kaldığı süreleri kısaca anlatmış daha çok, yıldız sarayı, sarayda yaşamın nasıl olduğu,Selanikte bulunan Alatini köşkünde nelerin olduğunu , sultanın ne kadar mukadderata sahip olduğu vs.gibi bilgilerden bahsedilmiştir, sultan Abdülhamid'e yönelik okumuş oduğum bu 4 kitap ve diğer okumuş olduğum kitaplar şunlardır.

1-Mustafa Armağan – Abdülhamid'in kurtlarla dansı – 1
2-Mustafa Armağan – Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı – 2
3-Vahdettin Ergin – Pazarlık
4-Ayşe osmanoğlu – Babam Sultan Abdülhamid olak üzere bu 4 kitaptır ve diğer okumuş olduğum kitapların içinde okurken zevk aldığım ve sade bir anlatım ile okuyucusunu doyurucu mahiyete sahip olan kitap Ayşe Sultanın yani Ayşe Osmanoğlu'nun Babam Sultan Abdülhamid isimli kitabı olmuştur.
Kitapta; Abdülhamid'in atlattığı kazalar, atlattığı hastalıklardan bahsedildiği gibi, sultanın yatmadan önce kitap okuttuğu gibi güzel özelliklerinin de olduğunu öğrencek, din ve fen'e önem verilmesinin gerektiğini, bu ikisine önem verilmesinin caiz olduğunu belirttiği gibi bilgilerin olduğunu ve sultan'ın devlet işlerine kızlarının karışmasına müsaade etmediğini öğrenince ne kadar ileri görüşlü ve akıllı olduğunu anlayacaksınız.
Sultan Abdülhamid'in Osmanlı Devletini Avrupalı Kurtlara parçalatmamak için 32 yıl 7 ay 27 gün boyunca ne kadar zorluklar çektiğini ve bu süre zarfında koskoca imparatorluğu nasıl ayakta tuttuğunu, koskoca imparatorluğu ayakta tutarak sultan büyük bir devlet adamı olduğunu ispat etmiştir.

Sultan Abdülhamid'e ait en doğru bilgilere Kızı Ayşe Osmanoğlunun yazmış olduğu “Babam Sultan Abdülhamid” isimli kitaptan ulaşabileceğine kaniyim.

Kitabı okumamı sağlayan, Selis Kitaplara ve Kitapyurdu.com'a teşekkür ediyorum ayrıca kitabın okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum.

bir evladın anlatımı ile bir baba nasıl bu kadar güzel ve objektif anlatılabilir. bu kitabı okumadan anlamanız güç. abdülhamit hanın bilinmeyen tüm yönlerini en iyisi kızının kaleminden okumak. yanlış bilinenlerin doğru anlaşılması için mutlaka okunmalı.

Hatıratlar şüphesiz ki;birinci elden kaynaklardır.Hatırat sahipleri olaylara ve diyaloglara birebir şahit olduklarından elbette muteber sayılmalıdırlar.Lakin şunu da göz ardı etmemek lazımdır ki;hatırat sahipleri her zaman kendilerini ön plana çıkarırlar.Öyle zannediyorum ki;bu psikolojik bir durumdur.Tabii burada kendini tarih önünde temize çıkarmak gibi bir gayede söz konusudur.

İşte bu kitapta bir hatırattır.Ayşe Osmanoğlu’nun hatıratı.Ayşe sultan,II. Abdülhamid’in kızıdır,Sarayda doğmuş,büyümüş ve saray terbiyesi ile yetişmiştir.Biz bunu kullandığı dilden bile pekala anlayabiliyoruz.O,konulara birebir vakıftır ve anlattığı meseleler de bizim için oldukça ehemniyetlidir.

Bu kitaptan öğrenilecek bir çok şey vardır.Yakın tarihimizi daha iyi anlayabilmek için başvurulacak yardımcı bir kaynaktır.
Kitap,aslında Ayşe sultanın bir hatıratı mesabesindedir.Fakat Ayşe sultan,II Abdülhamid gibi bir sultanın kızı olduğu içinde yazdıkları bir değer taşımaktadır.Kitapta saray hayatına mahsus bir çok konuyu birinci ağızdan öğrenmeniz mümkündür.Ayrıca siyasi bazı konulara da vakıf olabilirsiniz.

Bu kitabı okurken insan gerçekten çok etkileniyor.Etkilenmemesi de zaten mümkün değil.Yeri geliyor gözlerinizden yaşlar boşandığı oluyor.Osmanlı hanedanı gerçekten çileli bir hanedandır.Bu kitabı okursanız bunu çok iyi idrak edersiniz.

Fakat kitapta bir çok baskı hataları mevcuttur.Umarım ki;yayınevi diğer bir baskıda bunları tashih etsin.

Ulu hakan hakkında yazılmış en sağlam kitaplardan birisi..Özellikle kafamdaki birkaç soru işareti için çok güzel cevap oldu..II.Abdülhamid'i merak edenler için mutlaka okunması gereken bir kitap bence.

Ulu Hakan'ın sultanlık ve sürgün hayatını en yakınında olan kızının anlattıkları ile okumak gerçekten çok zevkli. Bu kitapta Sultan Abdülhamid hakkında daha önceden bilmediğiniz birçok şeyi öğreneceksiniz. Ayrıca okurken merhume Ayşe Osmanoğlu'nun gözlem yeteneğine ve hafızasına hayran kalacağınıza eminim. Kitabı okurken kah kendinizi saray hayatının içerisinde mesrur kah Sultanın çektiği sıkıntılara ve uğradığı haksızlıklara kahrolurken bulabilirsiniz. Kısacası Sultan 2.Abdülhamid dönemine yolculuk yapmak isteyenlere şiddetle tavsiye ederim.

sultan hamit'in özel dünyasına inmek isteyenler için güvenilir kaynaktan yazılmış bir kitap.

Ayşe Osmanoğlu'nun yazdığı ve babasını anlattığı bir kitap. Sultan Abdülhamit'in son yıllarını ve yıldız sarayındaki olayları ve yaşananları anlattığı bir kitap. muhakkak okuyun derim. çok zevkli bir kitap okurken tarih içinde yolculuğa çıkacaksınız.

Sultan Abdülhamid'i kızının kaleminden okumak başka bir zevk. eğer ağır tarih kitapları okuyamıyorum, ama tarihimide az çok öğrenmek istiyorum diyenlerdenseniz kesinlikle tavsiye ederim...

tarihe tanıklık edenlerin bunları yazmasının gelecek nesillere faydalı olacağına hep inanmışımdır bu kitapta siyaset yok ancak bir padişahın nasıl yaşadığını en güzel şekilde en yakınındekinin anlatımıyla bulmak mümkün ben beğendim

çok net gözlemler var. öncelikle kitapta ince ayrıntılar
okunmaya değer özel bir kitap.

"Nerdesin Şevketli Sultanım Abdülhamid Han?
Feryadım varır mı barigâhına?
Ölüm uykusunda bir lahza uyan da,
Bak şu milletin kör günahına."

Yanlış anımsamıyorsam böyle diyordu Rıza Tevfik Bölükbaşı. Saltanatı boyunca Abdülhamid Han'a karşı çıkmış, onu kıyasıya eleştirmiş biri, Balkan Savaşları ve ardından patlak veren Birinci Dünya Savaşı sonrası böyle özür diliyordu. Özür dilemek zorundayız ruhaniyetinden. 33 yıl boyunca tahtta kalmış ve bir karış vatan toprağını vermemiş bir padişahın hatta son İmparatorun ruhaniyetinden özür dilemeliyiz.

Beni ağlatan ikinci kitaptır bu. Biri Murat Bardakçı'nın kaleminden çıkan ve Sultan Vahdettin'i anlatan "Şahbaba" diğeri de "Babam Sultan Abdülhamid". Sevmezdim ya Osmanlı padişahlarını, hatta nefret ederdim onlardan. Vatan haini gözüyle bakardım ya onlara. İşkembelerinden başka bir şeyi düşünmeyen, haremde sefa süren insanlar olarak bilirdim ya onları... Acıyorum kendime. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz "Bilinmeyen Osmanlı" adlı yapıtıyla bu fikrimden vazgeçirmişti beni. Murat Bardakçı'nın "Şahbaba"sıyla manen bağlandım onlara. Şimdi Ayşe Osmanoğlu'nun kalemiyle kendimi resmen bağladım onlara. Yaşamımın geri kalanında Sultan Abdülhamid'in manevi şahsiyeti için dünyaya bir kazık çakmadan gidersem gözlerim açık gidecektir bundan eminim. Bugün 7 Şubat 2009 ve 3 gün sonra Sultan Abdülhamid'in vefatının 97. sene-i devriyesi. Allah ruhunu şad etsin ve bizleri onlara layık birer nesil olarak yetiştirsin.

100 temel eserin içine böyle kitapları neden almazlar? Korkuyorlar mı? diye de sormak geliyor içimden. Bir edebiyat öğretmeni olarak Halit Ziya Uşaklıgil'in, romanlarını edebiyatın fiktif dünyasına uyarak hayali sahnelerle doldurduğunun ve Sultan Abdülhamid dönemini farklı anlattığının bilincindeyim. Romanın gereği de budur zaten; ama tarihçilerimiz de romanları kaynak olarak kullanıp tarihin akışını değiştiriyorlar. Kendilerinden ricam, yapmasınlar bunu. Muhteşem bir kitap, birinci derece bir tanıktan aktarılmış bir kaynak dururken bırakın Halit Ziya'nın romanlarını da Ayşe Osmanoğlu'na kulak verin.

Öncelikle kitabı yaşamış görmüş hissetmiş birinin kaleminden okuyorsunuz, yani hissiyatı o kadar yansımış ki kitaba adeta o anları tekrar tekrar yaşamış Ayşe Osmanoğlu yazarken, ve öyle hissettiriyor ki size kitabı okurken o sahneler gözlerinizin önüne geliyor ve bir anda o sahnenin bir parçası oluyorsunuz, bilmeyenler, öğrenmek isteyenler ve yanlış bilenler için Abdülhamid hakkında yazılmış güzel eserlerden biri..

Tarihimizde çok fazla tartışılan bir liderin neden bukadar çok tartışıldığını kanıtlayan ve yanlışıyla doğrusuyla ileri görüşlü, sanıldığının aksine ülkesini çok fazla seven bir padişahın hüzünlü yaşam öyküsü. tarih hakkında yanlış bilinenleri açığa çıkaran bir kitap daha...

Kızının ağzından,o büyük padişahı,ihtişamlı saray yaşantısını okumak öyle güzel ki. istanbul ve o müze olarak gördüğümüz saraylar daha bir anlam kazanıyor insanın gözünde.

Tarihi detayları bulabildiğimiz daha çok saray halkının yaşantısına yer vermiş bir kitap. Konular kesik kesik anlatılmış. Saray adetlerinden çok o dönemin siyasi ayrıntılarına yer verilse daha iyi olurdu sanırım. Soyumuzla atalarımızla ecdadımızla tabiki gurur duyuyoruz ama onlarda neticede bizim gibi insanlar. Hatalarıyla kabul etmeli tarafsız bir gözle bakmalıyız. Kitapdaki baba kız ilişkisi bana pek sıcak gelmedi açıkçası.

büyük türk hakanı ıı.abdülhamid han'ı birinci ağızdan okuyacağınız güzel bir kitap.

SULTAN ABDÜLHAMİT HANI BİRİNCİ AĞIZDAN ANLATAN BİR KİTAP... O DA BİR BABA VE İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE BİR İNSANDI..))

Kitaptan pek çok şey öğrendim. Bunun yanında evvelce kafamda olan müsbet veya menfi bazı önyargılar değişti. Etraftan işittiklerimle II. Abdülhamid'i bazı yönlerden çok yücelttiğimi farkettim. O bir padişahtı ve padişahlar gibi yaşadı, miadını tamamladı ve öldü. Tahttan indirildikten sonra yaşadıkları ve memleketin çorap söküğü gibi heder olduğunu görmesi kısımları gerçekten ibretlik.

bu kitabı okudum özellikle son bölümleri çok güzel yani o dönemleri insanın özünün önüne getiriyor yaşanan sıkıntıları karşılaşılan güçlükleri anlıyosunuz ama anladıgınız en önemli si zenginligin rahatlıgın en sınırsızını yaşayan insan lar bütün bunları kaybettiklerin de yaşantı olarak yaşam ları mutlaka degişiyor ama karakterlerin den hiç bir şey yitirmediklerini görüyorsunuzASALER BU olsa diyosunuz okunması gereken bir eser

Kitap o dönemi birebir yaşamışdevletin zor günlerini gören sürülen dışlanan bir ailenin hatıralarından yazılmış. Abdülhamit hakkında yazılan diğer kitaplara göre daha fazla o günleri yansıtan kitapta bir padişaha Osmanlının yıkılmasını geciktirmiş ve belkide bugünki cumhuriyetin kurulmasında bile önemli pay sahibi olan II. Abdülhamid'in nelere maruz kaldığını görüyoruz. Ömrü boyunca tek derdi vatanını kurtarmak o zor günlerden çıkarmak olan Abdülhamid bunları hak etmiş mi etmmiş mi bu kitap okuduktan sonra tekrar düşünün derim.

Öyle bir hakan ki işgal olma ihtimalindde padişah bile anadoluya geçmeyi düşünürken o kalıp savaşmak istemiştir

Bu kitap daha önce başka yayınlar tarafından neşredildi. Ancak yeni bir baskıya kesinlikel ihtiyaç duyuluyordu.. Kitabın tekrar baskısı için selis yayınları kitabın telif hakkını uzun bir çalışmadan sonra ancak alabildi.. selis yayınlarını tebrik etmek lazım. Kitabın önemine gelince bu kitap için birinci elden kaynak diyebiliriz.. Neden? Çünkü kitabı yazan o dönemde yaşamış ve olayların içinde birebir bulunmuş, görgü tanıklığı yapmış ve hadiseleri yaşamış birisi tarafından yani Ulu Hakan Abdülhamid Han ın muhterem kızı Ayşe Osmanoğlu tarafından kaleme alınmış olmasıdır. Bu bizim için büyük bir kazançtır. O dönemi daha iyi kavrayabilmemiz için bu kitap oldukça önemlidir. Zannımca selis yay.larıda bundan hareketle bastılar bu kitabı..söylenecek bişey kesinlikle alıp okumak gerektir.

Sultan İkinci Abdülhamid'i kızı Ayşe Osmanoğlu'nun ağzından okuma ve tarihi olarak daha doğru bilgilerin oluşu bakımından kitap bir kaynak eseri.Okunmasını tavsiye ederim. Baskı bakımından daha güzel olmalıydı.Baskı kalitesi fazla iyi değil.

Abdülhamid kzıının dilinden. okumakta fayda var derim

çok sürükleyici ve belge niteliğinde bir kitap okurun çok şanslı olduğunu düşünüyorum

Abdülhamid hakkında yalan yanlış olmayan gerçek bilgilere ulaşmak isteyen arkadaşlara şiddetle tavsiye edilir.

Bu kitabı kitapyurdundan almadım ama yorum yazmayı kendime bir borç bildim, Şadiye sultan'ın kitabıyla beraber bu hatıratıda okudum. İki kitap arasında bazı noktalarda ihtilaflar mevcut olmakla birlikte hem içerik olarak hemde yazılışındaki samimiyet bakımından Ayşle sultan'ın hatıralarını daha güzel buldum. Hiç okumadıysanız ve diğerlerinide okumayı düşünüyorsanız bundan başlayın derim. Keyif ve ibretle okuyacağınız bir eser.

Sultan 2.Abdülhamid'i bir kitapta anlatmanın mümkün olmadığını biliyoruz.Lakin gercekten eser sağlam gözlemlere dayanıyor.Dünyanın en büyük siyasatçilerinden birisini tanımak,onu anlamak için bir başlangıc diyebilirim.Kim ederse desin Sultan Abdülhamid,gerçekten o devirde yaptıklarıyla kızıl sultan olmadığını ispatlıyor.tarihi o zamanın şartları ile değerlendirmek gerekir.

sultanın kızı Ayşe sultan tarafından yazılmış, saray hayatına ait ayrıntılar, Osmanlının son dönemlerindeki siyasi olaylar ve Sultan Abdülhamid in aile hayatıyla ilgili birçok bilgi bulabileceğiniz bir kitap, tavsiye ediyorum

o dönemin saray içini anlatan II. Abdulhamid' in tarihi kişiliğinden daha çok aile ve saray hayatını anlatıyor

evinizdeki kütüphanede bulunması gereken harika bir kitap.

Siyaseten çok tartışmali bir devre; müsbet ya da menfi manada çok abartılı yorumların yapıldığı bir tarihi şahsiyete ışık tutabilen, subjektif olması beklenebilecek nitelikteki anıların gayet makul ve yansız olarak ifade edildiği harikulade bir kitap. Şiddetle tavsiye ederim.

Kitabın Bir hanedan üyesi tarafından yazılması elbette çok önemli fakat işin garibi Ayşe Osmanoğlu kitabı bizzat kendi yazmıyor yazdırıyor o yüzden pekte kaynak sayılmaz.. Mesela Abdulhamidin içki içtiğini söylüyor kitap bence tartışılır

Ayşe Osmanoğlu'nun ağzından II.Abdülhamid'i okumak hem çok ilginç hem de bilgilendirici. O dönemleri kızının anılarından okumak isteyenlere ilginç gelecektir bu kitap...

Ulu Hakan II. Abdülhamit hakkında öğrenmek istediklerinizi kendi öz kızı Ayşe Osmanoğlu’nun ağzından okuyabilirsiniz

Bir devre damgasını vuran, ödüllendirilmesi gerekirken cezalandırılan ve kitabı okurken "keşke vaktinde anlaşılabilseydi" diyeceğiniz II. Abdülhamit Han'ın, tek derdi devleti korumak ve yüceltmek iken nasıl haksızlıklara maruz bırakıldığını; tabii aynı zamanda da bir aile reisi ve baba olmasından dolayı yaşadığı kaygı ve üzüntüleri, yaşananlara bizzat şahit olan kızının ağzından okumak esef veriyor. Devletinin ve milletinin itibarını dış arenalarda nasıl yücelttiğini ve kendi zamanında Osmanlıyı olabilecek bir Balkan Savaşının içine çekmek isteyen Avrupa büyüklerinin dizginlerini elinde tutabilen, onlara siyaset ve diplomasi öğreten Sultan'ın tahttan indirildiği dönemlerinde devletin acemice yönetilmesi yüzünden kendini içinde bulduğu Balkan Savaşlarında herşeyi bırakıp Anadoluya kaçmak isteyen Padişaha rağmen kalıp savaşmak için çırpınışlarına kızının ağzından şahit oluyorsunuz.

Özellikle o dönem merak eden ve fikir sahibi olmak isteyenlerin okuması gereken bir kitap.

Osmanlının son döneminin Büyük Sultanın kızının anılardan Sultanımızı okumak için birebir

Osmanlı İmparatorluğu'nun, hakkında en çok konuşulan Sultanı'nın hayatı hakkında bilmediğimiz bir çok şeyi kızının kaleminden öğrenmek isteyenlere, çok faydalı bir eser olacağını düşünüyorum..

Osmanlı Devletin'de 33 yıllık hükümdarlık yapmış olan, bazılarının kızıl sultan dediği; fakat bizim gönlümüzde "Ulu Hakan" olarak yer eden Sultan Abdulhamid'in hayatı kızı Ayşe Sultan tarafından kaleme alınmış. Yazar kitabında gördüğü ve birinci kaynaktan dinlediği bilgileri kullanmış. Kitap; Yıldız Sarayı, Selanik'teki Alatini Köşkü ve Son olarak ta Beylerbeyi Sarayında Abdulhamid'in yaşamış olduğu hayatı anlatıyor.

Kitapta siyasi bilgilere fazla yer verilmeyip O dönemin sosyal hayatı, Abdulhamid'in kişiliği ve harem hayatından bilgiler bulunuyor.

Bilgilerinize...