Ünlü Norveçli yazar Knut Hamsun bu ilk romanında, hayata direnmeye kararlı, genç bir yazarı anlatıyor. Yoksulluk, sefalet ve açlık, bu romanda cehennemi bir durumun inşa taşlarıdırlar. Hamsun, gerçekçi edebiyatın eleştiri geleneğinden uzak durup dış dünyanın belirleyici şartlarını veri olarak alır ve okuru anlatıcının iç dünyasına götürür. Romanın baş kişisi, hayal ile gerçekliğin sınırının silinip açlık ile cinsellik dürtüsünün yer değiştirip durduğu bir durumun içine hapsolmuştur. Genç yazar, hayat ile bu şartlar altında bir tür oyun oynar. Dürüstlüğün, ahlaki ölçülerin ve yer yer ciddiyetin kaybolup gittiği bir varoluş oyunudur bu.
Açlık: Varoluşun sınırında.
KNUT HAMSUN (1859-1952)
Norveç’te doğdu, genç yaşta evden kaçtı ve çeşitli işlere girip çıkarak Norveç’i baştan başa dolaştı. Yalnızca insan ruhunun en ince yönleriyle ilgilendi. Doğa duygusunu ve toplumun baskılarından sıyrılmış insanın macera dolu hayatını yücelterek natüralizmi reddetti. Eserlerinden bazıları: Düğüm, Göçebe, Dünya Nimeti, Serserilik Günleri, August.