Cumhuriyet bilimi hakkındaki araştırmaların büyük çoğunluğu, başlangıç noktası olarak 1933 Üniversite Reformu'nu almaktadır. Bu tarih başlangıç alınınca da genellikle önceki dönemlerin bilim bakımından incelenmeye değer olmadığı kabul edilmiş olmaktadır. Oysa gerçek durum farklıdır ve böyle davranılarak 1923 -33 yıllarında yaşanan ve büyük önem taşıyan iki süreç farkına varılmadan atlanmış olmaktadır. Mustafa Kemal, Cumhuriyetle birlikte dünyada ilk kez olarak, devletin temel çizgisinin ve yönlendirici ilkesinin müspet bilim olduğunu açıklıyordu. Bu ilkeye bağlı olarak 1920'li yıllarda tüm ülkede bilim rüzgarı esiyordu ve bilimin anlaşılması ve yayılabilmesi için uygun bir atmosfer doğmuştu. Bir bütün olarak Cumhuriyet bilimini belirleyen en temel adımların 1923-28 döneminde atılmış olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemde ülke yönetiminin yöneldiği hedef, bir bilim toplumunun koşullarını yaratmak olmuştur. 1930'lu yılların ilk yarısındaki gelişmeler daha farklıdır. 1933'ten sonra bilim çalışmaları modern anlamda ilerlemiş ancak bilim, ülke gündeminin yönlendirici unsuru olarak değil, fakat rutin bir etkinlik olarak süregelmiştir. 1933 tarihi, Cumhuriyet biliminin yeni bir aşamasının başlangıcı, fakat bilim Cumhuriyetinin sonudur. Bilim Cumhuriyetinden Manzaralar, ülkemizin bu çok özgül evresinden bazı bilim manzaraları sunmaya çalışmaktadır.