Attila İlhan, 'hangi' diyerek sorduğu, sorguladığı konulardan birini, Batı'da yaşamış bir sanatçı olarak bu kitapta topladı. Kendi görüş ve yargılarını titiz, akıcı ve şiirsel bir üslupla kaleme aldığı bu denemesinin bir yerinde şöyle diyor: 'Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayımladığı kötü çevrilmiş Batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. (...) Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk...'