Kuzey Atlantik. 2 Temmuz 1940. Newfoundland’e doğru yol alan İngiliz bandıralı Arandora Star gemisi, torpillenerek batırılır. Gemide gözaltında tutulan ve yarısından çoğu ölen binden fazla yabancı arasında kimliği saptanamayan bir tutuklu da vardır. Bu olaydan elli yıl sonra, İngiltere’de ölen ve ölmeden önce savaş sırasında birini öldürdüğünü itiraf eden Avusturya asıllı yazar Gabriel Hirschfelder’in izini süren genç bir kadın, Avusturyalı yazarla gemide ölen tutuklu arasındaki tuhaf bağın peşine düşer. Araştırmaları, onu, önce Londra’ya ve Viyana’ya, daha sonra Man Adası’na, bir zamanlar Yahudilerle Nazi sempatizanlarının birlikte barındırıldığı tecrit kampının olduğu adaya götürür. Her an istila korkusuyla yaşayan İngiltere’nin tehlikeli savaş yıllarındaki yaşam koşullarının tanığı olur. Hirschfelder’in yaşamını değişik dönemlerde paylaşmış üç kadının tanıklığıyla bu gizemli adamın geçmişine uzanan genç kadın, gittiği adada hem bulmacanın çözümünü, hem de Gabriel Hirschfelder’in kaybolduğu düşünülen İngiltere Yılları başlıklı otobiyografisinin anahtarını bulacaktır. İngiltere Yılları, ait olmanın ve ait olmamanın, kimliğin ve kimliksizliğin romanı; görünen tablolar dışında gerçek hayat diye bir şeyin var olup olmadığını sorgulayan bir roman. Zekice oluşturulmuş kurgusu, karmaşık zamansal düzlemleriyle ustalıklı bir aynalar oyunu, mutlak olanı yıkan, kimlikleri silen bir dolambaç.