Ahmet Hamdi Tanpınar, Osmanlı toplumunun Tanzimat'la birlikte yaşadığı değişimleri, merkezinde Behçet Bey'in yer aldığı bir portreler dizisi halinde Mahur Beste'de yansıtır. Eski ile yeni, Doğu ile Batı çatışmasının girdabında şekillenen bu çöküş dönemi kimlikleri, ilmiye sınıfından sokaktaki insana kadar geniş bir yelpaze içinde, kaçınılmaz bir uygarlık tartışmasının sözcükleri olarak tarih sahnesine çıkmıştır.
Tanpınar, Mahur Beste'de İstanbul'un konak hayatı, kadın dünyası ve gündelik insan ilişkileri içinde gezinir. Düş kırıklığı, isyan ve umutsuzluk arasında bir çıkış yolu arayan bireylerin trajedisi, bu gezintiyi Tanpınar'ın kaleminden hüzünlü bir şiire dönüştürmüştür.
Mahur Beste, Tanpınar'ın daha sonra Sahnenin Dışındakiler ve Huzur romanlarıyla Osmanlı'dan Cumhuriyet'e doğru evrimleştireceği yazınsal projesine açılan ilk kapıdır.