MİT ve Türkiye, isimli çalışma ilk etapta; istihbarat alanında teşkilatlanmamızı ve en sonuncusu olan MİT’i inceliyor. Millî İstihbarat Teşkilatı’nın yaşadığı; bürokratik problemleri incelerken askerlere ve siyasetçilere değiyor konunun uçları hatta medyaya. Dönemin siyasi gerçekleri ve MİT’in bugünkü konumu arasında hipotezler kuruluyor kısacası; MİT’in yaşadığı problemler incelenip yorumlanıyor, tezantitezler üretiliyor.
Türkiye ise; kitabın ikinci bölümünü oluşturuyor. Ülkenin gizli kalmış ya da öylece bırakılmış olan bazı gerçekleri zaman zaman alay edilerek, kimi zaman ise en sert gerçekliğiyle inceleniyor. Türkiye’ye dair bütün sorulara cevap niteliğinde olan bu kitap, Türkiye’nin kurulduğu günden itibaren yaşadıklarını hatta gelecekte olacakları bile anlatıyor. Komplo teorileriyle de siyaset severlerin beyin jimnastiği yapmasını sağlayan kitapta; alanındaki başarıları tartışılmaz olan Mahir Kaynak ile bir de röportaj bulunuyor. Kitabın tüm bölümlerinde işlenen önemli konulardan bazıları:
* Abdülhamit neden bir istihbarat teşkilatının kurulmasını emretti?
* Belirli yıllar içerisinde Türkiye’de yakalanan ajanlar kimlerdir? Kimler hangi istihbaratın adamıydı? Kimler vatanını sattı? (Belgeleriyle)
* GLADİO Nedir? Nedendir? Nerededir? Dünya ve Türkiye’de hangi olayların kara mimarıdır?
* Türk İntikam Tugayı?
* Cem Ersever’i ölüme götüren yolda bugüne kadar hiç açıklanmamış gizli bir gerçek?
Kürt Sorunu mu? Türk Sorunu mu?