İnsan hakları söylemi ile ifade edilmiş olmasa da, uluslar arası hukukun erken literütürü, esasen Tanrı ile insanoğlu arasındaki ilişkilerle ilgileniyordu. Tarihi açıdan din özgürlüğü, demokratikleşme sürecine giren Batılı devletlerin korumaya çalıştığı ilk özgürlükler arasındaydı ve bu özgürlük için mücadele, diğer bütün hak ve özgürlüklerden önce baş göstermişti. İnsan haklarının uluslar arası toplum bakımından anlamını ve bir sosyal bilim olarak insan haklarının metodolojisini kavramak için, din olgusunun oynadığı rolü incelemek zorunludur.
Bu noktada, bugüne dek ihmale uğramı din özgürlüğü sorununa uluslar arası hukuk açısından yaklaşmanın yerindeliği ve hatta zorulluluğu ortaya çıkmıştır. Akif emre Öktem, Uluslar arası Hukukta İnanç Özgürlüğü başlıklı bu detaylı çalışmasıyla Türkçe literatürdeki büyük boşluğu doldurmaya gayret ediyor.