Bundan sonra ileride köyler göreceğiz, insanlar göreceğiz. Ben ne zaman böyle bir yerlere gitsem gördüğüm insanlara canım kaynar. İçimden kimi görsem sarılmak, kucaklamak geçer. Bakın bunu önemsiyorum ben. Bu Anadolu’nun insanı da farklıdır. O gezip gördüğünüz, görev yaptığınız yerleri, kendi köyünüzü, kasabanızı şöyle bir düşünün. Bu Anadolu’da, dikkatle bakın, insanlarımızın göz renkleri, saçları, yüzleri, elleri, gülüşleri, daha her bir şeyleri ne kadar farklıdır. İlla karşılaştığınız insanlara bakın. Ben bir nineye, bir dedeye, ne bileyim, bir genç kıza, bir delikanlıya baktığımda hep Anadolu’ya ait medeniyetler aklıma gelir. Demek ki ben ne demek istiyorum? Bakın ben şunu demek istiyorum. Bakın şimdi, şu Hititler Çorum taraflarında, şu Lidyalılar Afyon’un oralarda, Asurlular Fırat boylarında, Urartular Van yöresinde, şu aşağılarda Mezopotamyalılar, ne bileyim daha nerelerde olduklarını, Akadlar, Gordiyonlular, diğerleri, her birisi bir yerde devran sürmüş. Ben insanımıza baktığımda yüzlerinde Anadolu medeniyetlerinden kalma bir gülümseme, bir bakış, bir emare ararım. Nedense bende böyle bir duygu uyanır. Bazen bir kızın ağzındaki o bembeyaz, sipsivri dişleri, gülümsemesi, gülümsemesinin dudaklarından gözlerine kayması benim Urartular’ı aklıma getirir. Bazen o simit satan çocuğun gözlerinde yanan ateş, o para sayışı, o kazanma hırsı bana Lidyalıları hatırlatır. Biliyorsunuz parayı bulan, onu ticarette kullananlar onlardır. İnanın arkadaşlar, şu bizim damarlarımızı açıp baksalar içinden kim bilir hangi kadim medeniyetin izleri akıyordur? Bunca kültür, bunca renk, bunca çeşitlilik şimdi bizim genlerimize işlenmiştir. Binlerce yıldır kuşaktan kuşağa aktarır dururuz. Biz bu çeşitlilikleri, bu zenginlikleri tanıdıkça birbirimizi daha çok seveceğiz. Sizden şunu istiyorum. Şimdi, şu andan itibaren insanları tanıyın, onlara yaklaşın, onlarla kucaklaşın, ne bileyim, yüreğimden geçenleri diyemiyorum. Kendimi ben ifade edemiyorum. Hem de bu zor bir iştir. Siz beni lütfen duyun. Bakın bu halkı tanıdığınızda onların yüzlerinde binlerce yıllık Anadolu hoşgörüsünü, Anadolu hüznünü, neşesini göreceksiniz. Siz benden daha gençsiniz. Sizin anlama yeteneğiniz, bilgi birikiminiz benden daha fazladır. Ben bunu biliyorum.