E-Dergi

Havaalanında bu akşam aldığım aktarmalı uçak yolculuklarım boyunca elimden bırakamadığım bir kitap oldu. Aret Vartanyan'ın okuduğum üçüncü kitabı. Okuduklarım içinde (Binbiryüzbinbir insan Gitme Zamanı) en iyi bulduğum kitap oldu. Şimdiden yarıladım. Okuyun okutun lütfen

Bir erkek okumalı mı? Kesinlikle EVET. Bir erkek olarak okuduğum bu kitap entelektüel gelişimime, kadınları anlama çabama katkı sağladı diyebilirim. Elif Şafak kitaplarında ve yazılarında genellikle feminist tavrını saklamaz ve ön plana çıkarır. Ancak ben Elif Şafak'ın feministliğini tarafsız bir ortamda yeşeren bir bakış açısı olarak değerlendiriyorum. Bu kitabında da bunu hissettim. Erkek suçlayıcılığı yada yargılayıcılığı haklı ve kararında. Üstelik erkek suçlayıcılığı kadar kadın suçlayıcılığıda mevcut. Kitap klasik bir Elif Şafak. Sadece heyecanla Elif Şafak'ın kitabın son sözünde verdiği sözü yerine getirmesini bekleyeceğimi belirtmek isterim. Okuyun, pişman olmayacaksınız!

Üç günde okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Sürükleyici, akıcı, fazlaca duygularınızla oynayacak. Tek eleştirim kitabın geçtiği coğrafya ve tarihi döneme çok uzak oluşumuz. Ama bu da yeni birşeyler öğrenmek isteyenlere bir heyecan katacaktır.

Orhan Pamuk üzerine...
Orhan Pamuk ile lise yıllarımda tanışmıştım. İlk okuduğum kitabı Yeni Hayat'tı. Sonra bunları Beyaz Kale, Kar, Benim Adım Kırmızı takip etti. Bu bahsettiğim tüm kitapları bende derin etkiler bıraktı. Her birinin kurgusu ve hikayesini kitapları okumama üzerinden yaklaşık yirmi yıl geçmesine rağmen hatırlarım. Sadece Kara Kitap'ı okuyup okumadığıma emin olamıyorum. Orhan Pamuk'u bu kadar yakından takip eden bir okur olarak Masumiyet Müzesini heyecanla alıp okumaya başlamıştım. Ancak ilk defa bir Orhan pamuk kitabını yarıda bıraktım. Kızdım, hatta sinirlendim niye Masumiyet Müzesine giremiyorum diye. İki yıl sonra üç gün önce Cevdet Bey ve Oğullarına başladım. Kitabın yarısını üç günde bitirdim. Kahramanlar sanki yanı başımdalar sürekli zihnimdeler. Bir kahramanın ölümü bende derin bir etki bıraktı gözyaşlarıma hakim olamadım okurken. O ne müthiş bir anlatımdır. Bunun üzerine şunu anladım. Orhan Pamuk okumak insanın ömrüne yayılan bir süreç. Farklı dönemlerde farklı kitapları iz bırakıyor sizde. Kim bilir aradan zaman geçecek birgün Masumiyet Müzesini elime alacağım yeniden ve üç dört günde bitireceğim sonra gideceğim İstanbul'a müzeyi gezeceğim. Bir kitap yorumundan çok Orhan Pamuk yorumu oldu farkındayım. Ama zaten Nobel ödüllü bu yazarın kendisi bir kitap gibi adam. Son sözüm sadece Cevdet Bey ve Oğulları değil Orhan Pamuk'un tüm kitaplarını kütüphanenize alın. Nasıl olsa onlar yaşmınızın bir döneminde sizin okuma serüveninizde kendini gösterecekler.

Bugün başladım ama elimden bırakamıyorum. Yorumlara verilen oylara bakıyorum da tam Türkiye'nin siyasi özetini örnekliyor. Lütfen bakınız herhangi bir yoruma yarısı katılıyor yarısı katılmıyor. Henüz kitaptan 100 sayfa okumama rağmen bende oluşan izlenim şu kitap tarafsız bir bakış açısıyla eleştirel bir strateji ile yazılmış. Sırf yazarın ismine bakarak taraflı bir anlatım bekleyenlere duyrulur kitap hükümetin güçlü ve zayıf yönlerini Tayyip Erdoğan segmentinden ele alırken muhalefetin doğru ve yanlışlarınıda sergiliyor. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken herkes okumalı