E-Dergi

Yazı, duvarları pastel yeşil bir kitabevinin sıcaklığında geçirmek isteyenlere... Mavi Kuş Kitabevi'nin Seattle'a çağıran ve her gece Aydede'ye "İyi geceler!" dileyerek veda edeceğiniz hikâyesinde dalgalanıp durulmadan ağırbaşlı bir şekilde sona ulaşıyorsunuz. Her kitap bir iç yolculuksa bu yolculukta da kardeş ilişkilerini, hayattan beklentilerinizi ve vardığınız noktada odaktan ne kadar uzaklaşmış olabileceğinizi gözlemliyorsunuz.
Mektuplaşmayı ve mektup biriktirmeyi sevenlerin ayrıca ruhuna dokunacak Jio eseri, karşılaştığım en güzel mutlu sonlardan birine sahip.

"Hayal varsa gerçek de vardır..."
Halide Edip Adıvar'ın Handan'ıyla Ayşe Kulin'in Handan'ını buluşturan hayalüstü bir dünyaya buyur ediliyorsunuz önce. Çok da tasalanmadan, kendinizle konuşurcasına bir solukta Handan'ın çetrefilli hayat öyküsünü okuyor, bir yandan koşup durduğunuz hayatta soluk buluyorsunuz. Ayşe Kulin'in imza gününde yüzündeki hafif tebessümlü hâli geliyor gözümün önüne. Roman karakterlerine, "Haydi bakalım, göreyim sizi!" dediğini duyuyorum muzipçe. Çünkü Handan da onun kadar mizah yönü ağır basan, ama tarihte yer edinmek isteyen bir karakter. Bir de unutulmayacak manzaralar var kitaba eşlik eden. Resimli kitap gibi sayfaları çevirdikçe bizi izleyen; Taksim'den Tünel'e onlarca anıyı kucaklayıp akan bir tramvay var ki, kitabın sonuna geldikçe olduğunuz yere daha çok yaklaşıyor. Bakalım, sizleri nerelere götürmeyi planlıyor.

Bermuda Şeytan Üçgeni'nde kaybolduktan hemen sonra efsanevî Kelebek Adası'nda bulunan mucizevî bir aşk... Ne zaman okumaya başladım ne zaman bitti kitabım hiç anlamadım. Charlotte ve Gray'in kaybolmalarının ardından adada geçen iki sene içinde her günün tekrarlanan bir Perşembe oluşu gibi ben de kitabımı okurken zamana ve içinde bulunduğumuz dünyanın bilindik yüzüne kayıtsız kaldım. Bir yudumda bütün Atlantik'i içmiş gibi mavi kelebeğin kanat çırpışlarıyla her seferinde başka başka hayatları ve bu hayatların mucizevî değişimlerini yaşadım.
Sarah Jio, maharetli kalemiyle okuyucusunu müthiş bir deneyime Bermuda'ya davet ediyor bu sefer, gecikmeden kamaranızda yerinizi alın.

Kendi içinde koca bir dünya barındıran bir güzel kasabada her bir kapının ardındaki hayat öyküsünü merak edenler için Cedar Cove kasabasına giden keyifli bir yolculuk "Deniz Feneri Yolu". Umutla dâimâ feneri yanık tutan deniz kıyısı yürüyüşlerine ve keyifli okumalara...

Debbie Macomber'ın mürekkep izinden bu sefer Gül Ağacı Sokağı'nı arşınlıyoruz. Deniz Feneri Yolu'ndan hikâyelerine tanıklık ettiğimiz kahramanların ve daha fazlasının bize anlatacakları nice serüvene kulak veriyoruz bu sefer. Çay fincanımız elimizde, kıtaları aşan bir özdeşmişlik içinde buluyoruz kendimizi. Dostane bir üslûp ve yaklaşımla ailevî değerleri yücelten, çok da iniş ve çıkışları barındırmayan bir sokaktan geçiyoruz böylece.
Yargıç Olivia Lockhart'ın duruşmalardaki müthiş kararları, Grace Sherman'ın kızlarını bir araya getiren haftasonu kaçamağı ve ailesine duyduğu sadakat, Jon'un fotoğrafçılığın yanı sıra mutfak konusundaki mahareti ve eksantrik kişiliği, yaşlı bir kadın olan Charlotte'un yerel bir gazeteye yaşını aşan bir enerjiyle sağladığı katkılar, hayata daha iyimser bakmamızı sağlıyor.