Kitabı okumaya başladığımda ilginç bilgilerle karşılaşacağımı biliyordum ancak bu kadarını beklemiyordum. İlk başta anlatılanlar ütopik geldi ama okumaya devam ettikçe kanıtlarla desteklenen bilgiler şaşırmama sebep oldu. Okudukça zihnim bir yandan da tarih bilgilerimi sorgulama başladı. 76. sayfaya geldiğimde ‘Yeryüzü Cennetinin Yok Oluşu’ başlığıyla karşılaşınca 39. sayfaya (efsaneden gerçeğe bölümünün başına) dönme gereksinimi duydum. Çünkü kitapta çok değerli bilgiler vardı ve okurken bu kitabı yeterince özümsemediğim kanısına vardım. Kitabın dili ağır ve yabancı olduğum bir konu olduğu için anlamakta zorlandım. Dolayısıyla daha dikkatli okumaya başladım.
Tarih ve arkeoloji ilgi alanınızsa bu kitabı seveceğiniz kanaatindeyim. Yazar anlattıklarını belge, şekil ve fotoğraf gibi görsellerle desteklemiş ve bu görsellerin açıklamasını da başarılı bir şekilde yapmış.