E-Dergi

Mihail Bulgakov’un “Usta ile Margarita” adlı romanı, sadece Rus edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en tuhaf, en derin ve en çarpıcı eserlerinden biridir. Hem felsefi hem fantastik hem de politik yönleriyle katman katman bir romandır

Roman, 1930’ların Sovyetler Birliği’nde geçer ve şeytan Woland’ın Moskova’ya gelişiyle başlar. Yanında ilginç yardımcıları (örneğin dev kara kedi Behemoth) vardır. Şehirde kaos yaratır ama bu kaos aslında maskelenmiş bir adalet dağıtımıdır.

Bu kaosun ortasında, sistem tarafından ezilmiş bir yazar olan Usta ve onun aşkı Margarita vardır. Usta, yazdığı Pontius Pilatus temalı romanı nedeniyle dışlanmış, delirmiş ve eserini yok etmiştir. Margarita ise onun aşkı uğruna her şeyi göze alır ve şeytanla iş birliği yapar

Woland (Şeytan): Kötü değil; adaletli. Sovyet sisteminin ikiyüzlülüğünü ifşa eder. Bazen gerçek adaletin dünyadan değil, doğaüstü güçlerden geleceğini ima eder.

Usta ve Margarita: Saf ve fedakâr bir aşkın semboludur

Berlin'de yaşayan, küçük yaşta önce evden, sonra yetimhaneden kaçan ve bir gece dört kişinin tecavüzüne uğradıktan sonra kendisinin artık insan değil, başka bir varlık olduğuna inanan Zargana adlı roman kişisinin öyküsünü anlatır. Romanda olaylar çoğunlukla bilinç akışı üslubuyla okuyucuya aktarılır.

İnci, John Steinbeck tarafından yazılmış, zenginliğin ve paranın getirdiği kötülük ve felaketleri konu alan öykü. Meksikalı inci avcısı Kino, dünyanın en büyük incisini bulduğunda yoksulluk içinde geçen hayatının artık değişeceğine inanır.

Bireysel vicdanın uyanışını anlatırken hukuk sisteminin adaletsizliğini, imkânsız bir aşk öyküsünü resmederken Hıristiyanlığın kalıplaşmış yanlışlarını ele alan Diriliş, Tolstoy'un hem bireyi hem toplumu eleştirdiği en acımasız romanıdır.

Stefan Zweig kitaplatı okumaya yeni başlayanlar için çok iyi bir başlangıç tavsiye ederim