Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Zahide Akkuş Tarafından Yapılan Yorumlar
Şermin Yaşar'ın kitaplarında olayları anlatan çocuklar tüm doğallığı, zekâsı ve muzipliği ile çocukları hem eğlendiriyor hem de eğitiyor.
İlber Ortaylı ile birlikte yazdıkları bu kitapta anasız babasız kalmış bir çocuğun Lalası ile birlikte Topkapı Sarayı'nda başlayan ve bir asrı aşkın bir süre sonunda yine aynı yerde biten hayatını anlatıyor. Osmanlı tarihi ile ilgili kısa bilgiler, gelenekler, saray kültürü, millet bilinci, vatan sevgisi gibi değerler çok güzel bir şekilde işlenmiş. İlber Ortaylı verdiği bilgilerle kitabı zenginleştirmiş.
Topkapı Sarayı'ndan Atatürk'e uzanan uzun ve eğlenceli bir tarih yolculuğuna hazır olun.
Bir tarih kitabı bu kadar açık ve anlaşılır olabilir mi? Olmuş. Babaların olmadığı bir köyde doğan bir çocuğun dilinden samimi bir şekilde yazılmış şahane bir çocuk kitabı. Çocuklara Milli Mücadele Dönemi'ni anlatmak yerine bu kitap okutulmalı. Sonrasında onlar için tarihi anlamak ve tarihi anlatmak daha kolay olacak.
Araya serpiştirilmiş hisli cümleler insanın yüreğini dağlıyor, bu toprakların kolay kazanılmadığı çocuklara çok güzel anlatılmış.
İlber Ortaylı'nın ara ara verdiği tarih bilgilerinde eski kelimelere yer verilmesi çocukların geçmişini anlamalarını sağlayacak kelime dağarcığına sahip olmaları açısından çok değerli.
Arap dili ve edebiyatı uzmanı Thomas Bauer, bu eserinde İslam tarihi ile ilgili Batı merkezli algıları sorguluyor. Batı’daki “Orta Çağ” kavramının İslam dünyasına uygulanamayacağı ile ilgili kısımları çok güzel anlatmış. İslam'ın Batı'nın aksine eğitim düzeyi, temizlik alışkanlığı, meslek sahibi olmakta eşit fırsatlara sahip olma, binaların yapım malzemeleri, farklı inançlara saygı, edebiyat ve sanata ilgi gibi pek çok alanda ileri bir düzeyde olduğunu, Antik Dönemin mirasını sahiplenerek ilerlettiğini, Batı'nın aksine bir orta çağının olmadığını kaynaklara dayandırarak ifade etmiş.
Çağların isimlendirilmesi ve sınırlarının çizilmesi ile ilgili kısımlar, Çin 'den Roma'ya kadarki alanda olayların karşılaştırılması fazlaca akademik olmuş. Bu kısmı uzmanlar daha kolay anlar, herkese hitap etmeyen bölümler. Kitapta İslam'ın yükselişini anlatırken daha çok Osmanlı öncesi dönemden bahsedilmesi kitabın bir eksikliği mi yoksa Osmanlı'nın eksikliği mi araştırılmaya değer bir konu.
Bilgi verici bir kitabın arasında zihnim dinlensin diye elime bu kitabı aldım ve ilk kitaptan bir sayfa daha okuyamadan Kırlangıç Çığlığı'nı bitirdim.
İnsan kelimelerle bir polisiye film nasıl çekebilir? Ahmet Ümit bu işte gerçekten usta.
Başkomiser Nevzat bu sefer çocuk istismarı, mülteciler, organ kaçakçılığı konularını bir seri katilin izini sürerken işliyor.
Kitaptaki birçok şüpheli katilin kim olduğu ile ilgili merakınızı arttıracak, adaletin nasıl sağlanması gerektiği üzerine konuşmalar sizi de düşünmeye sevk edecek. Bu heyecanlı yolculuğa tabi ki her bölümde vurgulanan havanın durumu, kokular eşlik edecek.
Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar...
Elinden telefon düşmeyen yeni nesil çocukların elinden telefon gerçekten düşmezse, düşemezse neler olurdu?
Koca dedesinin 98. yaş gününde yanlışlıkla dilediği bir dilekle dört çocuğun eline telefon yapışır ve telefondan ayrılmak istemeyen çocuklar telefondan ayrılmanın yollarını aramaya başlarlar. Bakalım elinde telefonla yaşamak zorunda kalmak, kimsenin telefonu elinden almaması sanıldığı gibi çocukların seveceği bir durum mu?
Telefon bağımlılığına farklı bir bakış açısı Şermin Yaşar'ın eğlenceli kalemi ve gözlemciliğiyle çok güzel anlatılmış.
Yazarın diğer kitapları gibi çocukların sevgisini kazanacak, okurken de iyi bir ders verecek harika bir kitap.