E-Dergi

Bizim fıkra versiyonlarına alışık olduğumuz kısa felsefi hikayeciklerle tamamlanarak felsefenin okuyucuya anlatılmaya ve öğretilmeye belki de sevdirilmeye çalışıldığı, eğlenceli vakit geçirmek isteyen okuyucular için kısa bir sürede okunup bitirilebilecek şiddetle tavsiyelik olmasa da okunası bir kitap.

Kendini arayış üzerine gerçekten hoş bir roman...Ayrıca bir solukta okunabilecek, masal tadında ve okuduğunuza da değecek bir roman...

Okumaya değer ve güzel bir kitap diyebilirim sanırım ama beklentinizi yüksek tutmamanızda fayda var diye de hemen ardına eklemiş olayım.Birçok yorumda kitabın yarım kaldığı şeklinde eleştiriler olmuş.Ben bunu kitabın tanıtımından dolayı oluşan büyük beklentiye ve kitabın bunu tam da karşılayamamış olmasına bağlıyorum.Dil ve üslup bakımından okuma keyfinizi kaçırmayacak tarzda, kitabın merkezinde o olsa da aslında sadece baba-kız ilişkileri üzerine değil anne-oğul ilişkileri üzerine de yani kısaca aile üzerine bir roman.

Aşka dair doyumsuz bir eser...Şiirsel üslubuyla etkileyiciliği had safhada...Hele ki sondaki hikaye...

Sünnilik ve Alevilik ile bunlara mensup kişilerin aralarındaki o hassas noktaların Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim'den yola çıkılarak güzel ve akıcı bir şekilde ele alındığı, benim çok beğendiğim ve yazara hayranlığımın kat be kat artmasını sağlayan çok güzel bir roman.Şimdi böyle dedim diye kimi okuyucuların aklında klasik bir araştırma-inceleme tarzı roman modeli canlanabilir ama okursanız göreceksiniz ki kesinlikle öyle değil.Ve yazar bu konuyu öyle kuru kuru da almamış ele; aşkla, hasretle, yarla, yarenlikle ve sevgiyle öyle güzel harmanlamış ki etkilenmemek inanın ki elde değil.Ve cihangirlik yoluna baş koymuş o iki hükümdarın o muhteşem beyitleriyle ve dörtlükleriyle; kimi zaman aşk-ı sevgili için kimi zamansa aşk-ı cihangirlik için...Okuyun ve buyurun kendiniz şahit olun derim...