E-Dergi

Osmanlı tarihine dair klişeleri aşarak, devleti yöneten sınıfları, kurumsal yapıları ve modernleşme sancılarını berrak bir dille ele alıyor. Kitap akademik derinlikte değil ama entelektüel bir rehber gibi. Her seviyeden okuyucunun anlayabileceği bir dille yazılmış olması, onu değerli kılıyor. Soru soran, merak eden, Osmanlı’yı “yeniden” ve önyargısız şekilde anlamak isteyen herkes için çok iyi bir başlangıç.

Zülfü Livaneli bu kitapta sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir düşünür ve tanık olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin yakın tarihine dair gözlemleri, kültür ve sanat üzerinden yaptığı yorumlar oldukça dikkat çekici. Özellikle “aydın sorumluluğu” üzerine söyledikleri derin düşüncelere kapı aralıyor. Her satırda birikim ve samimiyet hissediliyor. Toplumsal hafızayı diri tutmaya çalışan, okuru düşünmeye teşvik eden güçlü bir eser.

sınıf kavramının ve toplumsal yapının eleştirisi.. çok başarılı

1920'lerden yayımlandığı 1934 yılına kadar geçen süreyi ve Yakup Kadri'nin 1943'e kadar başarılacağını düşündüğü Cumhuriyet ütopyasını anlatıyor. Çok başarılı

yazıldığı dönemin insanını, onların duygularını çok güzel hissettirmiş.