E-Dergi

Süleyman Uludağ hocanın kitabı İslam siyaset geleneği ve İslam devlet yapısı hakkında çok fazla ayrıntılara girmeden, meseleleri daha çok ana hatlarıyla aktarmaya çalışan ve ilgili konularda başlangıç seviyesinde bir kitap olarak değerlendirilebilir.

Berna Moran'ın Türk romanını tarihsel süreç içerisinde incelediği 3 ciltlik serinin ilkinde Türk romanının ilk örneklerinin verildiği Tanzimat romanından başlayarak 20. yüzyılın ilk yıllarına kadar bir inceleme söz konusudur. Serinin diğer iki cildi ile birlikte okunduğunda Türk romanının 1870'lerden 1980'li yıllara kadarki bir asırlık dilimin bir muhasebesi yapılmış olacaktır.

Sina Akşin, son devir Türk tarihinin en ciddi kırılmasını yaşadığı 19. yüzyıldan başlayarak yakın döneme kadar ki tarihsel sürecin kısa bir değerlendirmesini yapmaktadır, kitap Türk siyasal tarihini okumaya yeni başlamış olanlar için ideal bir başlangıç eseri niteliğindedir.

Rasim Özdenören üstadın en bilinen eserlerinden biri olan bu roman, hele ki bazı zamanlarda hiçbir şey yapmamanın da bir şey yapmak olduğunu gözler önüne seren, sağlam kurgusu ve parçalı bir zaman algısı içerisinde flashbacklere de başvuran sarsıcı bir eserdir.

19. yüzyıl Osmanlı tarihi, Türk tarihinin belki de en kritik yol ayrımıdır. Bu dönemle ilgili farklı alanlardaki çalışmalar arttıkça dönem daha iyi anlaşılabilecektir. Sayın Şentürk de bir sosyolog olarak özellikle Fransız aydınlarının modernleşme karşısındaki tutumları ile Osmanlı aydınlarının aynı konudaki bakış açılarını karşılaştırmalı olarak okurlara sunmaya çalışmıştır. Düşünce tarihi açısından kayda değer bir eser olduğu kanaatindeyim.