Toplam yorum: 3.086.813
Bu ayki yorum: 6.500

E-Dergi

nestun Tarafından Yapılan Yorumlar

08.05.2006

Bir itirafta bulunayım, bu kitabı ilk okumaya başladığımda kendimi bir türlü okumaya verememem yüzünden ilk başlarda fazla zevk alamadım. Biraz da yazarın anlatım tarzına alışmam için zaman geçmesi gerekti. Ama kafamı topladıktan sonra özellikle Kurtuluş savaşının ne şartlarda yapıldığını hep duyduklarımızın yanı sıra böylesi bir anlatımla okuduğum için sık sık düşüncelere daldım. Bu savaşın kazanlımasında ne kadar çok kişiye ne çok şey borçlu olduğumuzu daha iyi anladım ve şimdi kitabı tekrar tekrar okuyup çok daha iyi sindirmeyi planlıyorum.
08.05.2006

Kitabı ilk çıktığında okumuştum. Ama hala aklımda. Özellikle içime verdiği karanlık ve sıkıntı duygusuyla bu kitabı hatırlıyorum. Belki de anlatılan ortam beni bu duygulara sürükledi diyerek filmine de gitmiştim. Tüm başarılı oyunculara rağmen aynı duyguya tekrar yaşamıştım. Geçtiğimiz yıllarda bir de müzikalinin oynandığını duydum. Bu sefer deneme yapmadım ama sanırım bana pek hitap etmeyen bu roman bir kült olarak edebiyatta yerini aldı.
22.04.2005


Bu kitapla karıncaların dünyasına gerçekten giriyor ve karıncaların bilmediğiniz yönlerini keşfediyorsunuz. Çünkü kitabın büyük kısmı karınca yuvasının içinde bir karıncanın gözüyle anlatılıyor. Bunun dışında ilginç bir macera romanı söz konusu. Ancak benim gibi böcek dünyasından hafif iğrenen bir kişiyseniz kitabı sık sık elinizden bırakacağınıza eminim. Çünkü bildik bilmedik çeşit çeşit böceğin kol gezdiği bu kitabı okurken gözünüzün önüne gelmemeleri mümkün değil. Bu yönünün dışında okuyucuyu fazla sıkmayan, nisbeten kolay okunan bir kitap. Özellikle cinayet ile ilgili kısımları sürükleyici ve şaşırtıcı. Bu nedenlerle eğer böcek düşmanı değilseniz bu kitabı rahatlıkla tavsiye edebilirim. Ama sorarsanız ki çok mu sürükleyici veya müthiş bir roman diye cevabım HAYIR olur.Karar sizin...
22.04.2005

İzmir BÜYÜCÜLERİ

Bu kitabı bitirdim diyebilmeyi çok isterdim çünkü çok çabaladım. En uzun sürede okuduğum kitap oldu. Son bölümü sayfa başına birer satır okuyarak ancak tamamlayabildim. Bunun nedenlerine gelince:

Her şeyden önce kitaptaki anlatım gerçekten çok karışıktı. Pek çok yerde kişilerin ve olayların birbirine karıştığı hissini aldım. Bunun sonucunda da sık sık elimden bırakmak zorunda kaldım. Dolayısıyla sürükleyici olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim..

Konu olarak aslında ilginç olacak bir konu idi. Zaten kitabı ilginç kılan da bu büyü olaylarıydı. Ama nedense büyücü olan Eftelya mı, Katina mı yoksa Attarti mi veya başkası mı oldukça karmaşık. Zaten çok da inandırıcı veya iyi kurgulanmış da değil...

Kitabı elimden defalarca bırakmama ve uzun süre devam edememe neden olan en önemli nokta ise kitaptaki İzmir'li Türklerin neredeyse oranın yerlisi değil de ikinci sınıf vatandaşı olan özellikle pis oldukları vurgulanan insanlar olarak anlatılmasıydı. Oysa Katina tüm çirkinliği ve hatta ahlaksız yaşantısına rağmen onlardan daha muhteşem tasvirlerle anlatılıyordu. Yazarın Yunan olmasının bu anlatımda rolü olduğunu söylememe gerek yoktur herhalde. Sanırım bir daha yunan bir yazarın kitabını okurken bir daha düşüneceğim.

Bunlardan da ötesinde kitabın sıkıcı, iç karatıcı, zaman zaman insanı okumaktan alacak kadar tiksindirici yönleri olduğunu düşündüm. Yine de en sonunda belki bir hoşluk vardır diye düşünerek bu uzuuuun olduğu kadar ekstra kötü kitabı bitirmek için kendimi zorladım. Ama dediğim gibi son sayfalar deyim yerindeyse git-me-di.

Kitaptan benim aldığım dışında güzel olan en ufak bir his alan veya hoşlandım diyebilen varsa lütfen siz de yorumlarınızı yazınız. Gerçekten çok merak ediyorum!
24.10.2004

Eğer hayatınızda hiç bilgisayarın karşısına oturup internet kullanmadıysanız bu kitap size göre diyeceğim ama bunu okuyabilmek için interneti kullanıyor olmanız gerektiğine göre demiyorum. Yani kısacası bu siteye girip bu satırları okumayı başaracak kadar bilgili kullanıcılara tavsiye etmiyorum ama onlar bunu yapamayanlara tavsiye edebilirler!