E-Dergi

Kitabın konusu, ünlü bir yazar olma sevdasıyla yanıp tutuşurken bir yandan da açlıkla mücadele eden bir gencin öyküsünü anlatmaktadır. Kitabın ana temaları arasında toplum ve birey arasındaki çatışma ve sanatçının kendi benliğini yaratma çabası yer alır
Dil ve üslup: Sade ve akıcıdır. Karakterler: İyi kurgulanmış.
Bazı okurlar için konu sıkıcı olabilir.
Kitabın bazı bölümleri karamsar ve kasvetlidir.
okumaya değer bir eserdir.

Kitapta, Sokrates'in ideal devletin nasıl olması gerektiğine dair görüşleri yer alır

: Cicero, devleti "res publica" olarak tanımlar ve bu, "halkın unsuru" anlamına gelir. Devlet, hem halka ait bir kamu varlığı hem de halkı ilgilendiren bir meseledir
: Cicero, devlet türlerini sıralar ve bunların birbirine dönüşme koşullarını inceler. En iyi siyasi rejim olarak karma modeli savunur, yani monarşi, aristokrasi ve demokrasinin unsurlarını birleştirir.
Teorik birikiminin yanı sıra, Cicero pratik siyaset ve kültür deneyiminden de yararlanır. Roma devletinin tarihini ve bölgesel egemenliğini tartışarak, devletin meşruiyetini olumlamaya çalışır
Eserini yazarken Platon'un "Devlet" metnini örnek alır ve onun kurgusal ideal devletinin karşısına mevcut Roma devletini koyar.
Cicero'ya göre, devlet işlerinde görev almak vatanseverliktir ve devlete yaşamın kendisinden daha fazla değer verilmelidir

“A’mâk-ı Hayal”, tasavvuf edebiyatının insanın varlığını arama gayesini konu eden önemli eserlerinden biridir
Eserin konusu, tahsilli bir genç olan Râci’nin anlam arayışı için bilgi edindikçe kendisini şüphe ve huzursuzluk içinde bulmasını ve ardından şehrin mezarlığında yaşayan Aynalı Dede’yle karşılaşıp her görüşmede şüphelerinden biraz daha kurtulmasını anlatır.
Kitap, dönemin pozitivizm ve materyalizm gibi maddî fikirlerine karşılık tevhid/vahdet-i vücûd anlayışını savunur. Bu bağlamda, kâinatta olan biteni anlamak ve hadiseleri doğru değerlendirmek için bu anlayışın iyi bilinmesi gerektiği vurgulanır.
Filibeli Ahmed Hilmi, vahdet-i vücûd tezini öne sürerken Hinduizm, Budizm ve Zerdüştîlik gibi Doğu dinlerinin tevhid anlayışından da yararlanır
Eser, sembolik anlatım ve alegorik bir dil ile yazılmıştır. Bu sayede, tasavvufun ve felsefenin derin konuları, hayalî yolculuklar ve çeşitli metaforlar aracılığıyla okuyucuya aktarılmıştır.

İradeyi güçlendirme teknikleri;
Öz disiplin ve kendini kontrol etme becerileri;
İradenin felsefi ve ruhsal altyapısı;
Amaç belirlemenin ve günlük görevler oluşturmanın önemi gibi konuları ele alır.
Kitap, isteksizlik ve tembelliğin üstesinden gelerek iradeyi terbiye etme üzerine kuruludur.