E-Dergi

Marsa gidip tek başına kalmak ve yaşamaya çalışmak gerçekten bir film konusuydu ki filmi de oldu zaten. Okumak çok keyifli ve sıkılmadan bitiyor.

Çok kısa olmasına rağmen duygulandıran, hüzünlendiren bir kitap. Yer yer güldüğüm sahneleri de oldu. Çok beğendim gerçekten daha uzun olmasını isterdim. Bir babanın oğluna verdiği hayaller bu kadar güzel anlatılabilirdi.

Yazarın kendi yaşadığı anılardan oluşan hoş bir derlemeydi. Özellikle kampta yaşanan zeytinyağı ve mutfak hadiselerinde gülmekten tutamadım kendimi.

Önce birini anlattı. Sonra başka birini anlatmaya başladı. Daha sonra ise bir başkasını. Ne oluyor diye düşünürken en sonunda anladım ki hepsini birleştirip anlattı. Kitabın adının nereden geldiğini bile yarıdan fazla okuyunca anladım. Bu bir handikap oldu benim için.Son kısımlara kadar pek anlayamamıştım yani durumu. İyimi kötümü karar verememiştim. Ancak sonunu okuyunca kötü olmadığına karar verdim.

Yine güzel hikayelerden oluşan bir diğer kitabı yazarın. Son kısımdaki makaleler de ilgi çekici.