E-Dergi

Modern zamanlarda yaşıyoruz. Hepimiz değişen daha doğrusu kötüleşen bir dünyadan, hayattan şikayet ediyoruz. Bu durum karşısında karınca kararınca ne yapabilirizin yolunu bize gösteriyor Fatma Hocam. Diğer eserlerini de beğenerek okuduğum Fatma Hocanın bu eseri bana “ karanlığa bağırıp isyan edene kadar bir mum da sen yak” öğüdünü hatırlattı.
İnsan elinden geleni yapmalı, kadere rıza göstermeli… Eserin okuyanı bol olsun duasıyla…

Ortaokulda okuyan evladım için, tavsiye üzerine aldığım bir eser. İlk gençlik romanı olarak, evladım için iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. Kitabı bir yetişkin olarak bende beğenerek okudum.
Farklı bir coğrayada doğup, hayatını başka bir coğrafya da yaşayan, dil-kültür-alışkanlıklar ve yaşanmışlıkların nasıl değişebileceğini bizlere bir mültecinin gözünden anlatan, güzel bir eser…

Taha Kılınç Ağabey’in tüm eserlerini defalarca okudum. “Dil ve işgal” eseri daha önce yazılan israili anlatan eserleden farklı olarak ibraniceden de faydalanılarak yazılmış, gerçek yahudi modern tarihine ışık tutan; boşluğu dolduran mükemmel bir eserdi.
Bu eseri de ulaşılması zor bir coğrafyayı bizlere anlatıyor. Bilginin sınırlı olduğu, dezenformasyonun çok olduğu bir alanı, bizlere büyük bir özveri göstererek ulaştıran eserin bu alandaki boşluğu doldurduğu tarihi bir gerçektir.
okuyucunun bol olması duasıyla…

Mustafa Kutlu Ağabey’in tüm eserlerini defalarca okudum. Hepsi de birbirinden güzel eserler. Bu eseri de farklı hayatlar yaşayanların bir iç hesaplaşması gibi…. Her eserinde olduğu gibi bu eserinde de kendimden bir parça buldum.
Kısacası Kutlu abiyi okumayan bence bu dünyadan eksik gider…

Şiir yazmak çok zor…
Ama Üstad Kâni Çınar bu durumun böyle olmadığını bana hissettirdi. Özellikle bazı dua cümleleri insanın içine dokunuyor.
Anadolu’dan, taşradan kimi zaman başını göğe eğerek; kimi zaman susarak tamamlanan duygular…
Okurunun, istifade edeninin çok olması duasıyla…