E-Dergi

Basit isteklerine dayalı çok güzel bir hayat yaşayan,duygularını dansla anlatan,olmak isteyip de olamadığım bir insan Zorba. Arka kapak yazısında "Zorba bir yaşam klavuzudur.Özgür insanın simgesidir" demiş çok da yerinde olmuş."Patron" diye başladığı konuşmaları okumakla kalmaz duyarsınız da yanınızdaymış gibi o derece de içten. Okursanız abartmadığımı görüceksiniz

Tadı damağımda kaldı. Çok güzel bir kitap çok güzel bir hikayeydi. Okuyun okutun derim.

Belki 90 yaş çok uzak geldiği için hayal edemedim o yüzden de pek sarmadı beni ama okuduğuma da pişman olmadım değişik bir tat okunabilir.

Herkes hayatı sorgulamıştır zaman zaman ama bunu yazıya çok başarılı bişekilde dökmüş Bukowski
"Bir şey olma düşüncesi beni korkutmakla kalmıyor, hasta ediyordu. Avukat, danışman, mühendis veya benzer bir şey olmayı düşünmek bile olanaksızdı benim için.Evlenmek, çocuk sahibi olmak, aile kurumunun kafesine girmek,her sabah aynı işe gidip akşam dönmek olanaksızdı.Aile pikniklerine katılmak, noel, işçi bayramı, anneler günü... bu tür şeylere katlanmak için mi dünyaya geliyorduk?'' en sevdiğim bölümlerinden..

En sevdiğim kitaplardandır.Hele ki Martin'in Jack London'ın yaşamıyla olan benzerlikleri beni iyice etkilemişti. Hala ara ara açar okurum.Yayının çevirisi için de başta şüphe etmiştim ara ara küçük harf hataları bulunabiliyor ama kesinlikle anlatım çok iyi.