E-Dergi

bir savaşın; yazarın bir asker olarak kendi gözünden, her an ölüm ile burun buruna gelinerek muhteşem bir üslup ile anlatıldığı harika eser. okuduğum en iyi savaş romanıydı ve gerçekti. okura sanki o an cephede; mevzide veya bir hendeğin içinde üstüne bir bombanın patlamasıyla havalanan toprakların saçılması; mermilerin, şarapnellerin vızır vızır uçuşurken bir anda hedef olunup yara alınabileceği hissini yaşatan, okuru savaşın içindeymiş gibi bir hisse büründüren muazzam bir kitap. 1. dünya savaşında müttefikimiz olan Almanya için cepheye gitmiş bir asker olan yazarın başından geçenleri, girdiği muharebeleri ve aldığı ondört yarayı bir sanatkâr gibi ince işçilikle anlattığı olağanüstü bir kitap. savaş ve tarihin iç içe olduğu gerçek hayatın, yaşanmışlıkların, acı tecrübelerin ve ölümün anlatıldığı romanı henüz okumamış olanlara içtenlikle ve ısrarla tavsiye ediyorum. muhteşemdi!!

Yazarın Akçağ Yayınları arasından çıkan ikinci romanı. 12 Eylül Askeri Darbesinin yaşanması fiziken ve ruhen tahripkâr şekilde değiştirdiği hayatların bir örneğini anlatan yazar; kendi kaderini romanlaştırmış. Darbenin ardından ülke içinde kaçak yaşamanın zorluklarından sıyrılmak adına Paris’e uzanan zorlu bir yolculuk yaşamış. Paris’te ayakta kalabilmek için zor şartlara göğüs germiş. Kitapta yer alan ve en çok beğendiğim bölümler yazarın kendi zaviyesinden bakarak anılarından, yaşadıklarından yola koyularak ülkücü fikirler ürettiği sayfalardı. Uzun tefekkürlerin ardından kağıda döktüğü bu fikirler günümüzde yaşanması güç bir ülkücü tavır geliştiriyor yazarın şahsında. Örnek alınası cinsten. Hayatın baştan ayağa ülkücü duruşla kitabın ortasından söylersek “adam gibi” yaşanması gerektiğini anlatıyor. Karakterin nezaketi, hissiyatı, düşünce biçimi ve tavrında kendimden esintiler buldum ve kitabı aşırı beğendim.. en yoğun üslupta ilgililere tavsiye ederim.

Genel olarak kitabı çok beğendiğimi ifade etmek isterim.. Özel olarak ise kitabın başlangıcındaki öğretmen okulu öğrencilerinin haklı mücadelesinden etkilendiğimi söylemek zorundayım.. Kitabın sonunda eski Sürmene Ocak Başkanı Hakan ile yapılan sohbet içeriği ve sorgulamaları bugün de benim gibi milliyetçi-Ülkücü gençlerin yapmakta olduğunu belirtmeliyim..

Kitabı çok kısa bir süre zarfında bitirdim.. adam gibi bir adamın hayat hikayesinden esinlenilerek romanlaştırılmış bir eser.. ana karakterin 12 Eylül öncesinde ülkücü olmasından başlayarak cezaevinden tahliye oluşuna kadar geçen süre zarfında yaşadıkları çok güzel bir üslupla kaleme alınmış.. Ülkücü olup, ülkücü kalabilenlere tavsiye olunur..

İlk baskısını lise yıllarımda okumuştum.. Çok uzun zaman yeni baskısını bekledim.. İlk okuduğumda bende mükemmel bir iz bırakmıştı bu roman.. Bir kez daha okuyacağım ve bu defa nasıl bir intiba bırakacağını çok merak ediyorum.. Mehmet, Ayfer, Cemil ve kitapta yer alan tüm ülkücü karakterler sizi çok özlemişim.. Hayatımın romanı..