E-Dergi

Hamidullah'ın Fransızca mealinden Türkçe'ye aktarılmış. "Çevirinin çevirisi mi olur" şeklinde eleştiriler okudum ama rahatlıkla söyleyebilirim ki, olmuş. Arapça bilmeyen biri olarak bir süredir mealler üzerinde çalışıyorum. Y.N.Öztürk ve Edip Yüksel ile birlikte en iyi çevirilerden biri olduğunu söyleyebilirim. Ancak hiç bir çeviriyi "en iyi" olarak seçemiyorum. "Kitap"ı en iyi şekilde anlamayı kendinize dert edindiyseniz tek bir meale bağlı kalmayın. En iyi meallerden birini veya bir kaçını bulundurun, meal sitelerinden de faydalanın. Ben dostlarıma hediye etmek için bu üç meali tercih ediyorum. Dip not dediği çoğunlukla İncil'e yapılan atıflar. Baskı kalitesi en iyiler arasında. Kelime dizini Türkçe mealler arasında en iyiler arasında. Diğer mealleri ve orijinal metni inceleyince farkedeceğiniz kimi hatalar var. Umarım bunlar gözden geçirilir ve revizyonlu yeni bir baskı yapılır.

Uygarlıktan önce ne vardı? Habil ve Kabil aslında kimlerdi? Uygar insan kim, dünyayla ve Tanrı'yla ilişkisi nasıldır, ilkel insan kimdi, dünyayla ve Tanrı'yla ilişkisi nasıldı? gibi sorulara ilginç cevaplar veren bir roman. Roman demeye dilim varmıyor. Bu kitap aslında kurgu değil, bir fikir kitabı. İnsana ve tarihe bakış açınızı değiştirebilir. Benimkini değiştirdi. Artık dinler tarihine, ekolojiye, yeşil anarşistlere farklı bir gözle bakıyorum. Herhangi bir ideoloji veya inancı işlemiyor. Daha doğrusu sizin nasibiniz neyse kitaptan onu alırsınız. Hayır, dünyayı kurtarmayı öğretmiyor. Sadece neyin ters gittiğini daha iyi anlamanızı sağlıyor. Benim bilgi birikimim ve dünya görüşümle ilişkili olarak olaylara daha bütüncül bir gözle bakmamı sağladı. İnancıma ters düşmek şöyle dursun, çok şey kattı. Daniel Quinn'in önce bu kitabını okumanızı tavsiye ederim. Zaten tavsiye edeceğim tek kitabı da budur.

Gereksiz, hatta zararlı bir kitap. Okumayın. Çünkü;
1) Şu anda Türkiye'de yaygın olarak kılınan sünni namazı hatalıdır, Ettehiyatü gibi şirk unsurları barındırır. Buna karşı hiç sözü yok.
2) Namazın Arapça, tekerleme gibi okunmasına onay veriyor. Bu tip insanlar namazın anadilde okunmasını tartışamazlar bile. Tartışamayan insan öğrenemez. Öğrenemeyen insan akıl yürütemez. Akıl yürütmek Kuran'ın önce gelen emirlerindendir. Akıl yürütemeyen insan ne kadar inanabilir?
3) Baştan aşağı uydurma hadislerle, rivayetlerle dolu. Namazla ilgili birbiriyle çelişen yüzlerce hadis var. Piyasadaki herhangi bir kitap bunlardan keyfi olarak bir grubunu seçer, yayınlar.
4) Sünnet-farz gibi saçma bir ayrıma, bir bidate onay veriyor.
5 ve sonuç) Biraz geç oldu ama, anladım ki namaz ve dua kitaplardan öğrenilecek şeyler değil. Namazı size anlatan tek bir kitap var: KURAN. Önce zihninizi reflekslerden, dogmalardan kurtaracaksınız, düşünmeyi öğreneceksiniz, "alim"lerin sizden daha zeki, üstün insanlar olmadığını fark edeceksiniz, bütün önyargınızı, din ve namaz hakkında bildiğiniz herşeyi unutacaksınız, sonra ilgili ayetleri kalbinizi sonuna kadar açarak okuyacaksınız(aslında bu, bu yorum dahil her şeyi okuyup anlayabilmek için gerekli ön şarttır). Ancak ondan sonra size faydası dokunabilecek bir namaz kılacak duruma gelebilirsiniz. Allah'a seslenmek için sözlere bile muhtaç değilsiniz, onunla iletişim kurmak için söze bile ihtiyacınız yok ki, sözün şekli ve dili üzerinde kurallar belirleyesiniz.

Herhangi bir tanrı inancına sahip olma iddiasında bulunan herkesin okuması gereken bir kitap. Her yaşın anlayabileceği yalınlıkta. Bir saatinizi ayırın, mutlaka okuyun. Kitapta tek bir pürüz buldum, o da uydurma bir kutsi hadisi(hepsi uydurma) kaynak göstermesi.

Bu yorumlar inanılır gibi değil. 175 sayfalık boş lakırdı dolu olan kitap, hiç bir şey anlatmıyor. 2012 ile anlatılanların hiç bir ilgisi yok. İki satırlık mesele sayfalarca döndürülüp dolaştırılıyor, damdan düşer gibi çıkarımlar yapılıyor, yine sonuç çıkmıyor. Yazar büyük patlama teorisini "küfür" olarak görüyor, DNA bilimi ile yaratılışın çeliştiğine, mantıkla sorun çözülemeyeceğine inanıyor. Yorumlara kapılıp Sona Son Kala'yı da aldım ama sanırım okumayacağım.