E-Dergi

Gülün Adı, zamansal ve mekansal kesit olarak Ortaçağ Avrupasında kurgulanan polisiye bir roman. 7 günde işlenen cinayetler akıcı ve edebi bir dille anlatılmış. Roman denildiğinde Umberto Eco mutlaka okunmalı derim ve eğer Eco'yu okuyacaksanız Gülün Adı 12'den isabet olur.

Fantastik edebiyattan hoşlananların okuması gereken ve ayırdıkları zaman için pişman olmayacakları bir seri. Serinin üç kitabı birbirinin devamı, ilkine başladığınızda diğerlerini okumadan durmanız güç. Tek kitapta olabilirdi belki ama tuğla kalınlığında bir kitap çoğu kişiye korkutucu gelir:) Kendime ayırmaya çalıştığım kısıtlı zamanlarda, 1-2 ay elimde sürükleyerek biraz eğlenirim düşüncesiyle aldığım seti 2 hafta dolmadan bitirdim. Edebi açıdan biraz yüzeyel seyretsede, sağlam bir kurguya sahip ve ana tema (açlık oyunları) felsefi açıdanda düşünmek isteyenleri düşündürüyor...

Kitap fuarında tavsiye üzerine, çokta incelemeden aldığım bir roman, yazarı Irıs Murdoch’un da daha önce herhangi bir eserini okumamıştım. Bu şekilde incelemediğim ve yazarını bilmeden aldığım bazı kitapları okumayı yarıda bıraktığım olmuştur. Ancak Ağ onlardan olmadı. Hayatını roman çevirisi yaparak kazanan ve ileriye dönük ciddi hedef ve beklentileri olmayan bir yazarın yaşamının belirli bir dönemini anlatan roman, sade kurgusu ve düzgün anlatımıyla kolay okunuyor (birde yazı boyutu biraz daha büyük olsa süper olacakmış…). Anlatım şekli olarak bundan yıllar önce okuduğum Heinrich Böll'ün “Ve O Hiçbir Şey Demedi” adlı romanına benzettim biraz. Roman, gerçeğe yakın bir yaşantı anlatımı şeklinde kurgulanmış. Konusunu birisine anlatmaya çalıştığınızda belki çok ilgi çekmeyecektir ancak, okumaya başladığınızda devamı geliyor. Ben belirli bir düzeyde keyif alarak, sıkılmadan okuduğumu söyleyebilirim.