E-Dergi

yorumlara aldırış etmeden bu kitabı alıp okudum. her yorumda yer alan durum 'ilk kitabın tekrarı' idi. ilk kitap Şemsi bir müddet anlattıktan sonra mevlana ile bir araya gelmesini ve bundan sonra beraber geçirdikleri durumları anlatıyor. haliyle bu kitap da mevlayı tek olarak anlattıktan bir süre sonra Şemsle bir araya gelmesini anlatıyor. kısaca 2 kitabın da yarısından sonrasının benzer olması normal gelmeli.

tüm bu değerlendirmelere rağmen ilk kitabın yorumunda yazdığım gibi 2 kişinin gözünden aynı olayları farklı bir biçimde anlatmak yoğun bir çalışma ve altyapı gerektirir. tekrara belirtmem gerekirse kim yazarsa yazsın mevlana ile şemsi aşktan başka bir şey yazamaz. aşkı yazdığı içinde tartışmasız her zaman bir lezzet vardır.

aslında güzel olan konu. yani şems. ancak ben sinan beyin yazarlık olayında çok yetenekli bulmadım. bundan sonraki seride de aynı kişi için o kadar çok konuşma çizgisi koymuş ki ben şahsen bazen kitap da şems mi konuşuyor yoksa karşısındaki mi konuşuyor karıştırdım. bunu belirtmeden geçemedim. bunun yanında dili yalın. fakat kitabı olağanüstü bulan arkadaşların daha önceden şems okumamasından ve isminden dolayı bu kadar abarttıklarına inanıyorum. özet olarak alın ve okuyun. güneşi gönlünüze doğurun diyorum.

açıkça söylemem gerekir ki bu kitabı okuyasıya kadar livaneli hakkında iyi duyumlarım yoktu. bunda belki kulaktan dolma bilgiler olabilir.ama kitabı okuyunca bu önyargılarım parçalandı. kitabı okurken büyük zevk aldım.bitmesin diye çok iç çekmişliğim oldu.bitirdikten sonraki düşüncem neden filminin çekilmediğiydi. cidden roman gibi değil film gibi bir yaşam öyküsü.

aklımda bir yunus vardı. okuyunca başka bir yunus buldum. ama gene de sanki romandaki yunus basit gibi geldi.belki şah-sultandan sonra okumuş olmam buna etki etmiş olabilir.ama geneline bakarsak çok güzel bir eser. iskender palaya çok çok teşekkür ederim bunu bize kazandırdığı için.

kitap enteresan. ancak burada önemli olan tarihi yazılı kaynaklardan öğrenmek. yoksa bir yazarın dünya görüşünden tarih yazmaya kalkar, bunu gerçek tarih olarak nitelendirirseniz yanlış olur. bugun terör yanlı yayınları bundan 100 sene sonra okursanız gerçek tarihi o kitapta yazanlar zannedersiniz. tarihi arşivlerden öğrenin. bu arada ben tarihte Allah demeyi yasaklayan bir TC hükümeti tanımıyorum. yoksa 100 sene içinde bu kadar cami sayısı göremezdiniz.