E-Dergi

Öncelikle çok sevimliydi. Baştan itibaren saran bir hüznü olsa da diyaloglar sahiden komik ve zeka doluydu. Her karakter içimde ayrı ayrı yer edindi. Sağladığı empati duygusu insana bir aydınlanma yaşatıyor. Kanserle hiç ilginiz yoksa bile adeta gözünüzü açıyor. Pek çok farkındalık sağladı bana. İyi ki okumuşum. Çok güldüm, çok ağladım, çok şey öğrendim. Hafızamı silip yeniden okumak, yeniden hissetmek isterim. Akıcı ve kolay okunulası bir kitap. Satırlar su gibi akıyor. Etkisi bir müddet sürecek, tatlı, dokunaklı, heyecanlı, sürükleyici bir öykü.

Birkaç günde bitecek enfes bir kitaptı. Yazarı ve tarzını çok sevdiğim için su gibi aktı. Brendan karakteri soğuk, hatta buz kütlesi kadar dondurucu olabilir ama Sophie'nin ateşiyle tanıştığında kavrulmaktan kurtulamadı. Yazarı, zaman zaman dik kafalılığıyla beni delirtmiş olsa da yazarın tüm erkek karakterleri gibi son derece etkileyici olan Brendan ile saflık mı desem, masumiyet mi yoksa cadılık mı desem, çözemediğim sophie'nin aşkını harika anlatmış. Sonlara doğru heyecan yükseliyor ve adeta koşturarak bitirmek istiyorsunuz. Bitince de niye bitti diyorsunuz. Tavsiye ederim. Serinin bir başka harika kitabı ve şimdi Stephan için zorlu bekleyiş başladı

Konuyu, kurguyu, olayı bir kenara bırakırsak ana karakter bir kere çok sempatik, çok tatlı. Onun anlatımıyla hikayeyi okumak müthiş bir zevkti. Kaliteli çeviri ve merak uyandıran olay örgüsüyle tarihi ve cinayet türünü güzel harmanlamış başarılı bir kitap. Orta çağda geçen ilginç, eğlenceli, dolu dolu bir dedektiflik hikayesi okumak isterseniz mutlaka alın.

Kötüydü! Ne karakterler ne kurgu ne olayların akışı ilginç. Klasik tipler, klişe konular. Multimilyarder bir adam, cesur bir kadın, bolca seks hayatları. Eee okuyup bitirince ne oluyor? hiçbir şey. Edebi olarak zaten bu türden bir beklenti içine girilmez ama kurgusundan ümitlenip okuduğum kitabın bu kadar boş olması ve boşluğunua rağmen dünyada bu kadar satmasına hayli şaşırdım. Reklam ve pazarlama başarısı bir kez daha gözler önünde. Sıradan bir konu, yüzeysel bir aşk, sıfır derinlik. Elli Ton üçlemesinin bir minyatürü gibi. Okumazsanız inan kayıpta değil kazançtasınız!

İskoçlardan bu kadar sıkılacağımı hiç tahmin etmezdim. Maaelsef kitabı zar zor bitirdim. Bir türlü olaya giremeyen yazar uzattıkça uzatmış. Açıkçası sırf yarım bırakamamak adına bitirdim ancak aldığıma pişman oldum. Verdiği tek şey salt erotik imalar, erotik sahneler. Aşka dair bir derinlik olmadığı gibi kitabın yarısına kadar süren saray macerası iyice bunalttı. Benim gibi İskoç sevdiğiniz için alacaksanız daha iyi alternatifler varken almayın derim. Vasat.