E-Dergi

Kitabı çok beğendim, İstanbul'da yaşamış çeşitli ırktan ve dinden insanların geçmişini, ailesinden duydukları ve gördüklerini anlatan müthiş bir sözlü tarih çalışması olmuş! Kitabın; ailesi, ailesinin işi, İstanbul'a gelişi, eski ve şimdiki İstanbulu daha doğrusu İstanbuldaki hayatını anlattırdığı kişiler arasında kimler mi var? Yurt dışından yolu buraya düşmüş Rum bir müzisyen, İrlandalı bir papaz, gurbetçi bir Türk kızı, Balkan göçmeni bir kişi vs. bu toplarda büyümüş olanlardan ise; Levanten bir tüccar, Büyükadalı bir Rum, bir Yahudi, Sabetayist bir aile geçmişine sahip bir Müslüman, 90lı yıllarda çalkantılı dönemde üniversite okumuş başörtülü bir kız, Alevi bir müzisyen, Hristiyan bir Arap, Köy Enstitüsü mezunu 3 öğretmen, vs.
Hikayelerin çoğu ilgi çekici, İstanbullu olsun olmasın sosyolojiye ilgi duysun duymasın herkesin zevkle okuyacağı türden konulara değinilmiş.90lı yıllardaki topluma da ışı tutuyor aslında Kesinlikle okuyun

Keşke bahsettiği fotoğrafları da kitaba koysaymış, hangi resimden bahsedildiğini anlatmak için yapılan zihni yorucu tasvirlerden kurtulurduk ve kitap çok daha akıcı ilerlerdi... kitap güzel ama bu bahsettiği konuyu ve vermek istediği mesajı kitap yazarak anlatacağına, 4-5 sayfalık bir makaleyle toparlasa çok daha etkili olurmuş, keza ne kadar fotograflardan örnek verirse versin dönüp dolaşıp geldiği yer hep aynı mesajın tekrarı olmuş bu da okuyucuyu biraz sıkıyor açıkçası.. Resimlerle desteklense ve yazılı ve görsel medyada haberlerin veriliş tarzına yönelik örnekleri artırsa müthiş bir kitap olabilirmiş ama bu haliyle de iyi bir kitap..

kitabın tercümesi çok da iyi değil, çok fazla çeviri hatası var ama yine de King Khan hakkında merak ettiğiniz çoğu soruya cevap bulabileceğiniz bir kitap... her ne kadar yazar King Srk'nin ailesini ve ünlü olmadan önceki hayatını berrak bir şekilde anlatamasa da TV dünyasına ve sinemaya ilk adım attığı zamanları, çektiği zorlukları, filmlerini ve müthiş yükselişini güzel bir şekilde anlatmış... Güzel bir kitap...

kitabın ilk kısmındaki Cemil Meriç'in kendinden bahsettiği yazılardan toparlanan otobiyografi tarzı bölüm daha önce hiç Cemil Meriç okumamış olanları sıkabilir belki...Ondan sonrasıysa mükemmel, kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri... Bu arada kitaba, sonundaki Kanaviçe bölümüyle başlarsanız daha iyi olur, kitabın içinde bahsedilen ya da örnek verilen konular hakkında önceden bilgi sahibi olursanız kesintisiz ilerlersiniz..

Herkesin okuyabileceği cinsten bir kitap değil. sosyoloji, siyaset ve felsefe konusunda bilgili olanların okuması daha yerinde olur! Kitabın ilk bölümünde entelijansiya kelimesinin tanımlarının kişilere göre değişmesi ve yazarların çoğunun düştüğü tezatlar gösterilmiş. Sonrasında Rus entelijansiyası ve onların görüşleri irdelenmiş. Bu ilk bölüm tamamen bir bilimsel tez gibi olduğundan okurken kitaptan sıkılıp bırakabilirsiniz ama devam ederseniz kitabın 2. bölümünde çok daha fazla keyif alırsınız aslında kitap da 2. bölümde başlıyor zaten bölümün adı da "Mağaradakiler", bizim ülkesine yabancılaşmış aydınlarımızı (güya aydın ama aslında batı taklitçisi papağanlar birçoğu) eleştirdiği kısım da burası.
Kısacası 100 sayfalık ilk bölüm çok sıkıcı olsa da 2. bölüm çok akıcı ve keyifli.
Cemil Meriç'e gelirsek yaşadığı dönemde bilgiye ulaşmak şimdikinden çok daha zorken üstelik de kör olmasına rağmen bu kadar dolu dolu kitap yazabilmek normal değil!