E-Dergi

"Psikolojik bir kitap okuyayım, okurken de psikolojim bozulsun biraz" gibi bir fikriniz varsa şiddetle tavsiye edilir. Okurken insanın acıktıran, buzdolabının başına gidince de gördüklerinden midesinin bulanmasını sağlayacak kadar etkileyici. Tabi bunda Behçet Necatigil'in muhteşem çevirisinin de payı çok büyük

Yazar kitabında "hepimiz bir hikayeyiz, ama ayrı ayrı hikayeler değil aslında" diyerek okura bir nevi sinema tadında roman sunmuştur. Okurken, "sinema uyarlaması ne güzel olur bu kitabın" demekten alamadım kendimi. Çok fazla kişinin bilmediği güzel kitaplardandır. Sözün özü, okuyunuz efendim, tavsiye edilir.

Bu kitap gayet sade bir üslupla bir başyapıt yazılabileceğinin göstergesi olmuş. Yazarın olayın geçtiği coğrafyayı anlatımı çok dikkat çekici, okurken baş kahramanın geçtiği yerlerden siz de geçiyorsunuz. Ayrıca çeviriyi Rus Edebiyatının bence en iyisi olan Ergin Altay'ın yapmasının da anlatımın bu kadar akıcı ve sade olmasında payının büyük olduğunu düşünüyorum.

Edebi yönden zayıf kalsa da sinemaya ilgisi olanlara tavsiye edilebilecek bir kitap. Bilhassa kitabın sonunda yer alan "kitabın içinde geçen filmler" kısmı filmleri merak edip izlemek isteyenler için güzel olmuş

Otlukbeli Savaşını savaştan ziyade amacı aynı dine hizmet eden iki devletin birbirini kırması olarak anlatmış. Yalnız kitabı tarihi bir yoğunluk bulacağım beklentisiyle okuyan hayal kırıklığına uğrar. Zira kitap romandan ziyade öykü tadında, tarihsel bilgiler çok yüzeysel geçilmiş. Zaten yazarın amacının da işin tarihi yönünden çok duygusal yönünü ön plana çıkartmak olduğunu göreceksiniz okurken. Ayrıca kitap gördüğüm en iyi kapak tasarımına sahip kitaplardan.