E-Dergi

Sabahattin Ali sanırım kitaplarında görmek isteyeceğimiz sonları tercih etmiyor. Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan.. Hayatında neler yaşamış ki hiçbir şeyin iyi olacağına inanamamış. Sürekli kitaplarında bunu görüyoruz. Ama bunu görürken onun düşündüklerini ustalıkla bize aktarışına da şahit oluyoruz. Kitaptan çok Sabahattin Ali analizi bir yorum oldu ama dikkatimi çektiği için paylaşmak istedim.

Eleştiri yapacağım bir konu var ama öncelikle şunu belirteyim kitap gerçekten muazzamdı. Sayfaların nasıl aktığını anlamadım. O dönemin gerçek bir yansımasıydı. Eleştirime gelecek olursak. Ana karakter anlamsız bir şekilde mahçup ve çaresiz gösterilmiş. O dönemde para kazanmak zordur illaki ama kitabın başındaki soğukkanlı, yiğit, kafa zehir çocuk bir yerden sonra hiçbir şey düşünemez hale geliyor. Dener olmaz ona eyvallah ama ne yapacağım ne yapacağım diye ortalıkta dolaşması karakterin kimyasına uymamış. Bazı anlamsız hareketlerde bulunması da cabası. Sabahattin Ali kitabın sonunu kafasında şekillendirmiş ona göre karaktere bu yolu çizmiş ve kitabı daha dramatik sonlandırmak istemiş gibi görünüyor. Her halükarda sevdim. Yusuf’u daha çok sevdim ama onu daha farklı görmek istemiş olacağım ki bu satırları yazıyorum. Her zaman iyi son olmuyor maalesef :)

Bir gecede bitirdim. Sayfaları nasıl çevirdiğimi hatırlamıyorum. Kitabın sonuna kadar asla gerçeği tahmin edemiyorsunuz. Yazarın anlatım biçimi asla sıkmıyor su gibi akıyor kitap. Kitabın ilk başlarında kim kimdi diye kitabın başına dönüp karakterleri tanıtan kısımları karıştırdım ama sonradan alıştım. Okuyacak bir kitap arıyorsanız ve bu yorumu okuyorsanız düşünmeden sepete ekleyin.