E-Dergi

Türk Edebiyatının en önemli ve kıymetli eserlerinden biri. Milli Mücadele zamanında çoğumuzun hayal ettiği gibi kendini parçalayarak ön saflara koşmayan, askerden ve savaştan kaçan, Mustafa Kemal'e "çete başı" gözüyle bakan cahil haklı anlatarak bizleri, günümüz gençlerini çok iyi anlatmıştır. "Yazarın dilini ağır buluyorum" diye bir sözü asla kabul etmiyorum. 1932 yılında yayımlanmış bir eserin bu kadar modern yazılması, duru ve akıcı bir üslupla kaleme alınması, üstelik de buna birinin günlüğünü okuyormuşuz hissinin katılması dahiyane. Muhakak okunmalı.

Dünya Edebiyat Tarihi'nde, sokak dili ile yazılmış ilk eser olduğu için; okuma alışkanlığınız yoksa ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, sizi edebiyatın o uçsuz bucaksız topraklarıyla tanıştırabilecek, bunu yaparken de kesinlikle sıkmayacak olan en doğru eser sanırım bu. Her gencin okuması gerektiğine inanıyorum. Ergenlik çağındaki kardeşiniz, çocuğunuz, kuzeniniz, yeğeniniz için kesinlikle en doğru hediye. "Ben ergenliğimi geçtim, artık okuyamam mı?" diye sorarsanız da... Eh geç kalmış sayılmazsınız. Holden, her yaştan kişinin kalbini fethedebilir.

Toplum içinde, parkta, sokakta, kafede okunması kesinlikle uygun olmayan bir kitap. Kitap okurken kahkaha atanlara hoş gözle bakılmıyor.. Bilemiyorum, bu kadar komik olmamalıydı sanırım... İnsana nerede olduğunu unutturuyor.

Sevgili Charles Dickens'ın en iyi şekilde anlattığı bir dönem. Tüm zamanların en akılda kalıcı giriş cümlesi: "Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü."

Bu kusursuz eser, şüphesiz ki her okur tarafından okunması gereken, edebiyat tarihinin kıymetli bir parçasıdır. Hala okumadıysanız, geçirdiğiniz zaman gerçekten kayıp. Bu gerçek bir şaheser.

Ne yazık ki genel yargı: Dünya klasiklerinin sıkıcı olduğudur. Senelerce orada bir yerde durur, alıp okumaya yüksünürsünüz. Ama ne olursa olsun ön yargılarınızdan kurtulmak için en iyi ilaç bu roman. Naif, sıcak ve öğretici. Akılda kalıcı üslubu ile edebiyat tarihinin ilk akla gelen yazarı Charles Dickens, okumayı seven birçok kitapseverin tartışmasız ki kahramanıdır.

Küçük Pip'in gençliğe ve yetişkinliğe uzanan hayatını adım adım öğrenecek, her adımda da onunla birlikte İngiltere'nin pis havasını soluyacaksınız.