E-Dergi

Stefan Zweig nedense ön yargılı olduğum yazardı. Belki de son zamanların popüleri olduğu için. Satranç ilk okuduğum kitabı... Bir İstanbul yolculuğunda feribotta tek solukta, severek okudum. Sanırım ön yargılarım kırıldı. Yeni kitaplarını artık edinebilirim...

Her ay düzenli kitap alışverişime aklıma geldikçe ekliyorum. Okumayı seven epey arkadaşıma hediye etmişimdir. Hem kaliteli, hem tasarımı anlamlı, güzel anahtarlıklar...

Gün Olur Asra Bedel'i okuduğumda yarım kalan şeylerin olduğunu düşünmüştüm. Kitabın son bölümündeki açıklamayı okuduğumda "oh be" dedim bir an. Demek yarım kalmamış ve devamı niteliğinde bir kitap daha varmış.
(Aslında yeni bir kitaba başladığımda kitabın sonraki sayfalarını karıştırırım ve hatta bazen son bölümüne -çok hakim olmadan- göz gezdiririm. Takip ettiğin bir dizinin yeni bölüm fragmanını izlemek gibi keyif verir bu bana ama nedense Gün Olur Asra Bedel'i okuduğumda bunu yapmadım ve sonlara yaklaştıkça eksik kalanlar tek paragraf ile mi tamamlanacak korkusuyla okudum)
Cengiz Aymatov ile geç tanışmanın hayıflanmasıyla kitabı hemen edindim ve sabırsızlıkla bekliyorum ;)

Ayraç seven biri olarak çok beğendim. Sürekli elinde olunca yazar hakkında bilgiler de yer ediyor insanın zihninde. Değişiklik yaparak kullanıyorum her kitabımda...
Daha fazla yazar eklenebilir. Hatta farklı tasarımlar yapılarak... Mesela İngiliz Edebiyatı sarı renklerle süslenebilir;)

Gün Olur Asra Bedel...
İçindeki her anı ve her hissi kitabın isminde buluyorsun. Sevdiğim ve tüm kitaplarını edindiğim nadir yazarlar var. Sanırım Cengiz Aymatov için de bir raf ayırmalı artık kitaplığımda.
Toprak Ana'yı okurken de aynı şeyleri düşünmüştüm.