E-Dergi

Acı çekmeden gelen mutluluğun mutsuzluktan ne farkı vardı? Aslında bu kitap bir kara ütopya olsa da, anlatılanların işaret ettikleri, onca yapay mutluluklar, şartlandırmalar, aslında şu an yaşadığımız dünya değil mi ? hala farklı olan bireyler, farklılıkları yüzünden toplumdan dışlanmıyor mu ? bu yüzden en karanlık yalnızlıklara sürüklenmiyor mu ? üstelik kaçabileceğimiz bir ayrıbölge de yok...

düşünüyorum da şu an bildiğimiz ne kadar kara ütopya varsa, iz bırakmış, ses getirmiş, lanetli bir kehanet gibi hepsini yaşıyoruz birer birer...

Çok ince çizgilerde yazılmış, ezen geçen , yıkan , nasılsa bu arada kahkaha attırabilen, deli gibi merak ettiren ve benim gönlümü tam da bam telinden vuran bir otobiyografi. ama ne biyografi içiniz acıyacak, karşınıza alıp iki tokat patlatmak isteyeceğiniz karakterler olacak, sırf sıcak bir yemek ve temiz carsaflar için verem olayım diye dua edişine kahrolacaksınız. okuyun ve benim gibi siz de şükredin, şükredeceksiniz eminim...

Vaavv, vavvv, vavvvv. Hiç bilindik bir yazar ve kitap olmayabilir ama beklenmeyecek derecede başarılı bir kiitap. Gerritsen a yaklaşabilecek düzeyde, kurgusu neredeyse kusursuz, hikayesi çarpıcı ve imla hatası neredeyse yok ve bence olanlarda çeviri hatası gibi duruyor ama o kadar sürükleyici ki zaten çok da dikkatinizi çekmiyor, sizi rahatsız etmiyor bu durum. bir kez daha bilinmeyeni dememin hazzını yaşıyorum. bence yazar çok umut vadediyor. keyifle...

kitaba başladığımda aralarındaki cinsel çekiminde, ikisinin de güzelliklerinin de çok abartıldığını düşünmüştüm. ama kitap biterken öyle bir noktaya geldi ki şimdi merakla ikinci kitabı bekliyorum.

ilk kitap ilginçti , 2. şaşırtıcı, 3. garipti ama bu tek kelimeyle muhteşem. aksiyon daha ilk sayfadan başlarken, kim iyi kim kötü, kim hain o kadar şaşıracaksınız ki. üstelik son sayfaya kadar da ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar mı? yı asla bilemeyeceksiniz ;) keyifle...