E-Dergi

Ülkemizde maalesef iyi bir yazar olmanın kriteri popülerite ve çok satma şartına göre belirleniyor. Bu kitabı bir tanıdığımın okuduğunu fark edince ilgi duyup bende satın aldım ve fark ettim ki bu güne kadar okuduğum en güzel öykü kitaplarından biri. Umarım yazar öykülerini yazmaya devam eder. Kitapta iki öykü beni çok etkiledi.Birincisi kitaba ismini veren Zümrüt Kelebeği diğeri Sürgün Bakışlı Çocuk.. Yazar öyle duygu yüklü Türkiye gerçeklerini yazmış ki insanın yüzüne tokat gibi vuruyor , gerçeklik duygusu çok yoğun bir kitap. Ayrıca ülkemizin güneydoğu bölgesi, adana , ermeni sürgünü ,mezhep farklılığı, mültecilik ve gurbette yaşamak, aidiyet gibi olayları çok duygu yüklü ele almış.Dili okuyucuyu sıkmayacak derece güzel .Kitapta olayların yaşandığı bölgeye dair folklörik ögeler olması hoşuma gitti .Tek olumsuz eleştirim kitabın sayfa büyüklüğü bir çok kitap baskısına göre küçük. Bunu kitabı kitaplığıma koyunca fark ettim. Yazarın emeğine sağlık devamını beklerim:)

Kİtapta 1940 lı yıllarda ülkemizin nasıl bir ateş çemberi içinde olduğunu çok güzel anlatmış, hem hükümetin siyasal tavrı hem de halkın içinde olduğu durum harika bir uslup ve sade dille anlatılmış. Kömürün kara borsaya düştüğü ve küçük kese kağıtları ile satıldığı , öğretmen maaşının 90 tl olduğu ve kara borsadan bir ekmeğin 1 tl olduğu dönem ... ayrıca Ayten karakterini de çok sevdim. Başına ödül konulan birini vefa duygusu ile babasının ve çevresindeki herkesin hilafına karşısına alma pahasına korumak herkesin yapabileceği bir şey değil. Mutlaka okunması gereken bir roman

bu kitabın yazılma hikayesi çok ilginç . Yazar bir sahafta tesadüfen osmanlıca bir kitap bulur , kitap jön türklerin gizlice cenevrede bastırdığı bir kitaptır. Günümüz türkçesine ve çevirir ve tarihi bilgileri not düşer ve elbette en çok beğendiğim kısım olan osmanlıca tıpkı basısını da kitabın arkasına ekler. bence çok başarılı olmuş ,kitabı çok beğendim ve tarih okumaya meraklı herkese tavsiye ederim

Bu 150 sayfalık ince bir roman olmasına rağmen çok derin ve duygu yüklü satırlarla doluydu. Sıkılmadan okuyabilirsiniz, kitapta Afgan toplumunun savaşlardan ve şiddetten nasıl bir hale geldiği ,insanların ruh sağlığı bozulmasından tutun da ,bu durumu ve talibanı kabullenmeyen eğitimli bir kadın olan Züneyra'nın içinden çıkılmaz hali insanın yüreğini burkuyor. Kitap çok sayıda uluslararası ödül almış ve bu ödülleri de sonuna kadar hakediyor.

.Bu kitabı 6-7 Eylül olayları hakkında bilgi edinmek için almıştım. Ama sadece 6-7 eylül olaylarını değil 1934 yılı Trakya olayları,20 kura askerliği,Varlık vergisi ve 1964 sürgünü hakkında bilgi sahibi oldum. Olayları bizzat yaşayan insanlara sorulmuş ,yaşları bir hayli ileri olan Türkiye de kalan bir avuç insan,yani olaylara tanık olmaları verdiği bilgileri çok kıymetli yapıyor.Kitap röportaj tazında yazılmış.. Güzel bir çalışma olmuş ve azınlıklar konusunda kişiye farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Yazarın ellerine sağlık .