E-Dergi

madende yaşanan zorlukları anlatan bir eser. Yazar bir madene çalışmak için aralarına girmiş ve bu kitabı öyle ortaya koymuş. anlatım olarak akıcı bir anlatım var, sıkılmıyorsunuz hiç. kitabı okumanızı ve kitaplığınızda bulunmasını tavsiye ederim.

“Mary,” dedi yaşlı adam, “Afrika’daki karıncalar hakkında yazılanları hiç okudun mu?”
“Hayır,” dedi Mary.
“Onlardan milyonlarcası uzun sıralar halinde yürürler. Bir çukura geldiklerinde, öndekiler çukurun içine düşerler ve onların üstünden daha başkaları gelip düşerler, sonunda çukuru iyice doldururlar, böylece ötekiler çukurun diğer tarafına geçerler. Biz karıncalarız, Mary.”

anlatım iyi olmakla birlikte soğuk savaş dönemini ele alan bir eser.

"Anna’nın sevdiği aslında Vronski değildir. Anna bu adama duyduğu sevgiyi sevmiştir ve aynı sevgiyi ondan da talep etmeye başlamıştır. Ancak Vronski bu role uygun değildir, aynı Karenin’in koca rolüne uygun olmadığı gibi." Sayfa 147

Akıcı bir dille yazılmış bir roman. Hem de dünya üzerinde defalarca okunmuş birkitabın başkahramanı olan Anna Karenina üzerine.

Aslında Sait Faik Abasıyanık'ın fazla bilinmeyen paris seyahatini ele alan, fazla uzatılmadan yazılan bir eser. mutlaka okuyun.

her ne kadar kurgu üzerine yazılmış bir eser olmasına rağmen, yazarın kalemindeki sağlamlık hayranlık uyandıracak türden. kitaplığınızda bulunmasını tavsiye edebileceğim bir eser.