E-Dergi

Derginin bu sayısında her bir sayfa okunası. Özellikle derginin hediye ettiği poster şiir de ayrı bir renk katmış.

Refik Halit Karay'ın hikâyelerinin diline oranla bu kitabın dili biraz daha ağır olduğunu düşünüyorum. İçerisinde yazarın yaşadığı dönemdeki dile dair tartışmaları, eleştirileri, anlayış farklılıklarını metnin satır aralarında bulabiliyoruz. Dönemi anlamak açısından da okunabilir.

Ömer Seyfettin'in orijinal dili korunarak yapılan bu baskı dilinin güzelliğini anlayabilmek için bir imkan. Malesef çoğu baskıda sadeleştirmenin verdiği basitliği görebiliyoruz. Dergah yayınları bu anlamda önemli bir noktada.

Birisiyle sohbet etmek istediniz de o birisini bulamıyorsunuz. İşte size sizinle sohbet eden bir kitap! İsmail Güleç Beyefendi'nin sohbeti gibi kitabı da hafif sütlü tatlılar gibi. Tadıyorsunuz, epey de yiyorsunuz ama hiç dokunmuyor midenize. Hoş bir lezzet bırakıyor damağınızda, dimağınızda. Kitap mesneviyle tanıştırılmak istenen gençler için anlamlı bir hediye kanaatimce.

Neşet Ertaş'ı tanıyorum türkünün de ne demek olduğunu biliyorum zannetmişim. Kitabı okuduğumda Neşet Ertaş'ın Yunus Emre'yle aynı derdi çağırdığını duydum. Sesleri, ezgileri farklıydı ama söyledikleri aynı. Onlar hakikati çağıran dervişler. Ve daha nicesini bu bir solukta okuyacağınız kitapta bulacaksınız. Yazarın dili de Neşet Ertaş türküleri kadar samimi.