E-Dergi

Dünyanın en geniş arazilerinden biri olan Sibirya'nın bu ismi Sibir Türklerinden aldığını öğrenince çok şaşırdım. oldukça kalın bir kitap olduğundan tarihi sevmiyorsanız sizi sıkacağını düşünebilirsiniz. oysa,aksine kitap sizi tarihin derinliklerine çekiyor.

Yıllarca bu ülkede Arapların, Osmanlının son döneminde yaptıkları konuşuldu, tartışıldı. o dönemde yaşananları sadece Arapların Lawrance gibi adamlar tarafından kışkırtılması şeklinde algıladık. oysa bu kitapta Arapların planlı bir şekilde ayaklandıklarını, hedeflerinin çok daha büyük olduğunu, bir Arap krallığından bahsedildiğini görüyoruz. Mutlaka okunmalı.

Kitabı okuyunca aslında her şeyin binlerce yıl öncesinden başlatıldığını anlamaya başlıyorsunuz. Sadece isimler değişerek bir çok konunun her dinde tekrar ifadesini bulmak ilginç. Dinlerin birbirlerini yok etmeyip, tamamladığını izliyorsunuz. Kitabı elinize alıp sadece bitirdiğinizde bırakabiliyorsunuz.

Bir anda okudum bitti. Kitap peygamberleri geliş sıralarıyla ve hayatlarındaki bilinmeyenle anlatıyor. Musa'nın mağaradaki enerji ile görüşmesi, İsa'nın bir mezarının olması, Muhammed'in ezoterik din adamlarından eğitim aldığını öğrenmek müthiş. Çarpıcı ve akıcı anlatımıyla sizi sıkmadan dinin baskıcı, ürkütücü görüşünden uzaklaştırıyor. Farklı bir görüş açısı kazanıyorsunuz. Okunması gereken bir kitap.

Tufan olayının akıcı bir anlatımı. Ancak Türklerle tufan olayının bağlantısı yaşananların şu anki Türkiye sınırları içerisindeki bölgelerde son bulmasından ibaret. Yani Türk ırkı ile alakalı bir bilgiye net olarak rastlanmıyor. Cudi dağındaki Nuh köyü gibi gerçeklerden bahsediyor.Buraları yerinde gördüm. Yazarın bölgeyi gezmiş olması da araştırmacı karakterin kitaba kattığı bir güzellik. Bir anda okunabilecek akıcı bir kitap.