E-Dergi

İnsanımızdaki nekrofilya (ölü-seviciliği)dan başlayıp toplum üzerindeki yansımalarını basit bir kaç kişi ile anlatabilmeyi başarmış, bu kitabında yazar. Okuduğumda sürekli olarak "ben bunları neden daha önce göremedim" diye hayıflanarak, basiretin ne oldugunu anladıgım bir kitap.

Modern hayatta şeytanın ya da köttülüğün büründüğü şekilleri bize gösteren üstat J.B. insanlığın başlangıcından bugüne kadar olan sınırları, sınır-aşımlarını, sonuçlarını bize göstermiş. Simulakrlar ve Simulasyon kitabını okuduğumda pek birşey anlamamıştım. Akabinde bu kitabı okumaya başlamadan evvel de biraz tereddüt içerisinde idim. Oysa ki okuduktan sonra ne kadar muhteşem bir eser olduğunu şimdi görebiliyorumş

Merakla açıp okumuştum. ama hiç bir masal kitabı beni bukadar sıkmamıştı. Elif Şafak'ın köşe yazılarını hiç kaçırmadan okurdum. Bu kitaptan sonra onları bile okumamaya başladım. Bu sadece benim görüşüm. Okumak isteyenler okusun.

Alev Alatlı'nın 4lüsindeki bu ikinci kitapta Türkiye'de olan biten ama bizim pek farkına varamadığımız olaylara işaret eden, roman türünde olan ama aslında belgesel niteliğe sahip olduğunu söyleyebileceğimiz bir kitap. Ama Viva La Muerte! kkitabını okumadan bunu okursanız, kişileri pek tanıyamazsınız.

İnsanların yaptıklarının çoğunun aslında ne kadar da saçma oldugunu bir çırpıda anlatıveren bu eşsiz eserin okunmasını önemle tavsiye ederim. Zira ben okuduktan sonra sokakta yürürken insanları daha farklı görmeye başladım. Göremediklerimi görmeye başladım.