Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

q6Lii Tarafından Yapılan Yorumlar

30.11.2005


"Emma", "Aşk ve Gurur" yazarının ölümünden önce kaleme aldığı son romanıdır.Bu romanda Londra'nın güneybatısında, sınırlı sayıda ailenin bir araya geldiği köy-kasaba arası bir yerleşimde, işi gücü bu insanlar arasındaki ilişkileri yönlendirip onları evlendirmek olan bir kızla karşılaşıyoruz.Yapıtlarında dönemin İngiltere'sinin ve kendi sosyal çevresinin dışında hiçbir konuya el atmamış olan Jane Austen, taşradaki bu küçük yerleşim merkezini, insanların girip çıktığı bir tiyatro sahnesi gibi kullanıp özellikle soylular ve burjuvalar arasında kalmış bir sosyal statü olan 'centilmenlik' tanımını temsil eden kişilerin üzerinden ironik, acımasız bir toplumsal eleştiri gerçekleştiriyor.
"Emma"; yalanın, kendi kendini aldatmanın, ikiyüzlülüğün sarmalında mutluluğa doğru...
30.11.2005


Maksim Gorki'nin ayrılmaz bir bütün oluşturan üç özyaşamöyküsü romanı, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarına olduğu kadar, 19.yüzyılın bitiminde Rus küçük burjuva katmanlarının hayatına da alabildiğine nesnel bir ayna tutar.Büyük kentlerin uzağında, dünyaları küçük, hayata yönelik talepleri ve ihtiyaçları sınırlı, basit, dini inanç ile batıl inancın karışımından oluşmuş bir tutuculuğun zemininde ayakta durmak için çalışan bu insanların arasında varolma ve oradan çıkışın öyküsü, Gorki üçlemesinin de kaynağını oluşturur.
"Ekmeğimi Kazanırken", yazarın henüz çocukken dış dünyayı tanımaya ve hayata çok zor şartlarda tutunmaya çalışan insanların mücadelelerine tanık olma sürecini anlatır.Yazarın, ninesinin koruyuculu ile dış dünyanın acımasızlığı arasında gidip geldiği bu yıllarda, hayatın ikinci bir sığınağı da uzak akrabalarından bir mimarın yanıdır.
"Ekmeğimi Kazanırken"; toplumsal çevrenin dar dünyasından çıkış arayışı...
30.11.2005


"Ana", Maksim Gorki'nin klasikler arasına girmiş en önemli eseri...
Kaosu gözler önüne sermesi değil, Çarlık ve Komünizm/Sosyalizm arasındaki ideolojik çizgide ulaştığı anlatım başarısı ve kullandığı dilin her dönemde çağdaş olmasından geliyor.
"Ana" özelinde Rus Çarlığı'nın ipini pazara çıkaran ve bu arada Komünizmi de ciddi bir edebi disiplin içinde sunan Gorki, sefalet ve görkemin atbaşı gittiği bir toplumda ortaya çıkan karmaşayı başarıyla yansıtıyor.
Hem iyi bir roman, hem de yüzyıla gelirken Rusya'nın karın ağrılarını öğrenmek isteyenler için ideal bir çalışma...
23.11.2005



Lev Tolstoy 1851'de Rus ordusuna yazıldı ve Çeçenlerle savaşmak için Kafkasya'ya gönderildi.Bu savaş sırasında, büyük avar komutanı Hacı Murat, Çeçen lideri Şamil'le anlaşmazlığa düşmüş, güvenliği için de Rusların tarafına geçmişti.Aylar sonra, ailesini Şamil'in ailesini hapishanelerinden kurtarmaya çalışırken, Hacı Murat ihanet ettikleri tarafından takip edilmiş ve hayatının en kahramanca mücadelesini verdikten sonra öldürülmüştü.

Hacı Murat'ın ölümüne kadarki pek çok olaya şahit olan Tolstoy, uzun yıllar sonra asalet, gurur ve dehşetle dolu bu hikayeyi kaleme aldı.1912'de, Tolstoy'un ölümünden bir sene sonra basılan bu son romanı, hem savaş ve siyasetin doğası, hem de iki farklı kültür ve dünya arasına sıkışıp kalmak hakkında bize derin bir bilgi veriyor.

23.11.2005


"Diriliş", Rus ve dünya edebiyatının en usta yazarlarından olan Tolstoy'un, yıllarca her dilde sayısız kez basılan, milyonlarca okur tarafından tekrar tekrar okunan ve yazarını ölümsüzlerştiren başyapıtlarından biridir."Diriliş", sadece bir vicdan azabının romanı değil; aynı zamanda, ceza hukukuna yöneltilmiş keskin bir eleştiricidir.Tolstoy'un düşüncesini anlamak ve ustalığının tadına varmak için "Diriliş"i okumak yeter.