"Ağır Roman", edebiyatımız açısından oldukça önem taşımaktadır.Şimdiye dek hangi yazar böylesine özgün bir eser ortaya koyabilmiş?Üslubunun biraz ağır olduğu doğru.Aslında, daha önceleri böyle bir eserle karşılaşmadığımızdan bize ağır geliyor.Dolapdere argosu ile süslenmiş mükemmel bir anlatım var kitapta.Ayrıca bu anlatımı sadece kişilerden değil, yazarın ağzından da işitiyoruz.Anlatımdaki bu farklılık beni çekti kitaba desem yalan olmaz.Kitapta olayların gerçekleştiği Kolera Sokağı, İstanbul'un arka semtlerinden, dış dünyanın güzellik ve ihtişamından kopuk, zorbasından gafticisine, esrarkeşinden psikopatına, kevaşesinden pezosuna kadar her tip insanı içinde barındıran, aslında İstanbul yaşamının perde arkasını bizlere anlatan bir sokak.Ve bu sokakta, tüm acımasızlık ve zorbalıklara rağmen Rum sevgilisiyle yaşadığı aşk sayesinde hayatta kalma mücadelesi veren, ölümsüz bir edebiyat kahramanı sunmuş bizlere Metin Kaçan: Gıli Gıli Salih.Romanın kahramanı olan Salih, aslında bir Kolera Sokağı kurbanıdır.Genç yaşında altından kalkamayacağı kadar büyük şana ulaşması, onu Kolera'daki zorbalarla yüz yüze getirecektir.Salih, kendi kuyruğuyla kendini öldüren akrep misali, çareyi intiharda bulur...
Bu kitap, bir bireyin romanı değildir.Tüm insanlığı en açık seçik yönüyle ele alan, edebi bir şaheserdir.Kitabı okurken kendinizi Kolera Sokağı'nda geçen bu fantastik hikaye ile iç içe, tıpkı bir insanlık belgeseli izler gibi bulacaksınız.