Toplam yorum: 3.089.113
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

missbotanica Tarafından Yapılan Yorumlar

09.11.2017

Amin Maalouf varsa fazla söze gerek yoktur. Okuyucuyu yakalamayı bu kitapta da başarmış yazarımız. Fakat burada bir okuyucu arkadaşımızın dediğine katılıyorum, kendisinin de belirttiği gibi çoğu yerde anlatıcının kim olduğunu karıştırıyorsunuz, devamlı bir önceki sayfaya/paragrafa bakma ihtiyacınız doğuyor. Asıl mesele Tanios'un etrafında dönüyor, Lamia'nın kitapta ve olay örgüsündeki tek etkisi, kaderi değiştiren kişi olması. Kitap keyifliydi, fakat benim için bir Doğu'nun Limanları değildi. Ancak Maalouf'un tüm eserleri okunmalı. Zira her önüne gelenin, sosyal medya yüzünün yazar olduğu günümüzde Maalouf gibi kalemleri okuyup anlayıp bağrımıza basmamız gerekir...
09.11.2017

Ürün çok kaliteli. Ben bu seti başka bir yerden alıp, durumu iyi olmayan köy okullarının kütüphanelerine gönderiyorum. Bence sizler de bu ufak iyiliklerle küçük yavrularımızı sevindirebilirsiniz. Maviçatı yayınlarına güvenim sonsuz bu açıdan tavsiye olunur..
03.11.2017

Yalnızca 48 sayfaya sığdırılmış harika bir çöküş, iç hesaplaşma hikayesi. Ana karakterle empati kurarak okudum kitabı ve kendimi bu aristokrat kadının yalnızlığı ve pişmanlıklarıyla boğuşurken buldum. Aslında kitapta bahsedilen çoğu şeyi bizler de yaşıyoruz. Güzel mevkiilerdeyken yanımızdan eksik olan kokuşmuş insan sürüsü, en ufak bir ayak tökezlemesiyle ortadan kaybolmuyor mu? Hayatın insana ne getireceği asla belli değildir...
02.11.2017

Dünya meşgalelerinden uzaklaşmak istediğim zaman Uğur Koşar'ın Sinan Yağmur'un kitaplarını okumayı seviyorum. Yazar günlük konuşma diliyle, karşınızda oturup muhabbet edermiş gibi kitabını yazmış ve bu da sizi sıkmadan kitaba devam etmenizi sağlıyor. Aslında bir çoğunu bildiğimiz şeyleri kitabında derleyip toplamış. Ayetler, hadisler ve güzel hikayelerle kitabını güçlendirmiş. Fani dünyayı bir kenara koyup biraz soluklanmak için okuyunuz derim.
01.11.2017

Seneler evvel lisede iken dönem ödevinde Edebiyat öğretmenim ilk psikolojik roman olan Mehmet Rauf'un Eylül isimli romanını vermişti. Bu benim için harika bir tecrübe olacaktı, en azından en başında böyle düşünmüştüm. Fakat okudukça, bu denli yoğun psikolojik betimlemeler ve anlatış beni bu bilimden soğutmaya yetmişti. Dahası bu tecrübem uzun süre kitaplara elimi sürmeme de engel olmuştu.
Şimdi bakıyorum da aslında doğru başlangıçlar yaparak kademe kademe insan ruhunun derinliklerine okurunu sürüklemeyi başaran Zweig, benim gibi birini dahi psikoloji bilimine sempati duyar hale getirebiliyor ve bunu da yormadan ve sıkmadan yapabiliyor.
Kitapla ilgili söylenecek çoğu şeyi diğer okurlar yeterince dile getirmişler, benim için kitabın bana kattığı en önemli şey, Adler, Jung, Freud ve Améry'e merakımı uyandırması oldu.
En yakın zamanda bu kazanımlarımla, Eylül'ü tekrar okuyup, hatalarımdan ders çıkaracak ve kaybettiğim zamanı telafi edeceğim. Teşekkürler Stefan Z....